Prof. Dr. Abdullah Sakin Prof. Dr. Abdullah Sakin Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı 0530 995 59 50 MENÜ
0530 995 59 50

”Kanser Kararı Öldürür” İnanışı Doğru mu?

  • Ana Sayfa
  • SSS
  • ”Kanser Kararı Öldürür” İnanışı Doğru mu?

”Kanser Kararı Öldürür” İnanışı Doğru mu?

”Kanser Kararı Öldürür” İnanışı Doğru mu?

"Kanser kararı öldürür" ifadesi, genellikle kanser teşhisi konulduğunda hissedilen çaresizlik, korku ve umutsuzlukla ilişkilendirilen yaygın bir şehir efsanesidir. Bu inanış, kanserin zihinsel bir durumdan kaynaklandığı veya olumsuz düşüncelerin hastalığı kötüleştirdiği gibi yanlış varsayımlara dayanır.

Bu İnanış Doğru Değil, Nedenleri:

  1. Kanser Biyolojik Bir Hastalıktır, Psikolojik Değil:

    • Fizyolojik Köken: Kanser, hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde büyümesiyle karakterize edilen karmaşık bir biyolojik hastalıktır. Genetik faktörler, çevresel etkenler (sigara, alkol, radyasyon, bazı kimyasallar), viral enfeksiyonlar ve yaşam tarzı seçimleri (beslenme, obezite, fiziksel aktivite eksikliği) gibi çeşitli faktörler kanser gelişiminde rol oynar.

    • Duyguların Etkisi: Duygusal durumların (stres, üzüntü, umutsuzluk) bağışıklık sistemi üzerinde dolaylı etkileri olabileceğine dair bazı araştırmalar olsa da, bu, kanserin oluşmasına veya ilerlemesine doğrudan neden oldukları anlamına gelmez. Tek başına bir "karar"ın veya "zihinsel durumun" kanseri tetiklediğine veya bir kişiyi öldürdüğüne dair bilimsel bir kanıt yoktur.

  2. Pozitif Düşüncenin Sınırlılıkları:

    • Yanlış Anlama: Pozitif düşünmenin ve iyimserliğin, kanserle başa çıkmada ve yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynadığı doğrudur. Bu, hastanın motivasyonunu artırabilir, tedaviye uyumu iyileştirebilir ve yaşam enerjisini yükseltebilir. Ancak, pozitif düşünce kanseri tedavi etmez veya hastalığın seyrini doğrudan değiştirmez.

    • Suçlama Tuzağı: "Kanser kararı öldürür" inanışı, hastaları kendi hastalıklarından veya kötü gidişatlarından kendilerini sorumlu tutmaya itebilir. Bu, zaten zorlu bir süreçten geçen hastalara gereksiz bir suçluluk ve utanç yükü bindirir. "Yeterince pozitif düşünmedim, bu yüzden kötüleştim" gibi düşünceler, hastanın psikolojisini daha da olumsuz etkiler.

  3. Tıbbi Tedavinin Rolü:

    • Kanserin tedavisi, kanıtlanmış tıbbi yöntemler (cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi, hedefe yönelik tedaviler) ile yapılır. Bu tedaviler, kanser hücrelerini yok etmeyi veya büyümelerini durdurmayı hedefler.

    • Psikolojik destek, bu tıbbi tedavilerin yan etkileriyle başa çıkmaya, yaşam kalitesini artırmaya ve hastanın genel refahını desteklemeye yardımcı olur. Ancak, tıbbi tedavinin yerini tutmaz.

  4. Hastalığın Karmaşıklığı:

    • Kanserin seyrini etkileyen birçok faktör vardır: tümörün biyolojik özellikleri, evresi, genetik mutasyonlar, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve tedaviye verdiği yanıt. Bu faktörler, "karar" gibi tek bir psikolojik durumdan çok daha belirleyicidir.

Sonuç:

"Kanser kararı öldürür" inanışı yanlış ve zararlıdır. Kanserle mücadele eden bireylere gereksiz baskı ve suçluluk hissi yükler. Kanser, biyolojik bir hastalıktır ve tedavisi tıbbi yöntemlerle yapılır. Pozitif düşünce ve güçlü bir zihinsel duruş, zorlu süreçte hastaların yaşam kalitesini artırabilir ve psikolojik dayanıklılık sağlayabilir, ancak hastalığın kendisini doğrudan etkilemez veya bir kişiyi öldürmez. Hastaların bu tür yanlış inanışlardan uzak durmaları ve tıbbi destekle birlikte psikolojik destek almaktan çekinmemeleri önemlidir.

Prof. Dr. Abdullah Sakin Hakkımda İletişim İletişim Telefon
Prof. Dr. Abdullah Sakin Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı
0530 995 59 50
0530 995 59 50
Türkçe English