 
                    Çocuğunuzun okul arkadaşlarının veya yakın çevresinin sizin kanser olduğunuz hakkında ne kadar bilgi sahibi olması gerektiği, hem sizin hem de çocuğunuzun tercihine ve çocuğunuzun sosyal çevresinin duyarlılığına bağlıdır. Bu bilgi paylaşımı, çocuğunuzun sosyal çevresinden destek almasına ve olası yanlış anlamaların veya spekülasyonların önüne geçilmesine yardımcı olabilir.
İlk ve en önemli adım, çocuğunuzun iznini almak ve onun bu konudaki isteklerini dinlemektir. Bazı çocuklar, arkadaşlarının durumu bilmesini isterken, bazıları bunu özel tutmayı tercih edebilir ve durumu kendileri anlatmak istemeyebilirler. Çocuğunuzun kararını saygıyla karşılayın ve onu zorlamayın. Eğer çocuk bilgi paylaşımına onay veriyorsa, ne kadar ve nasıl bir bilgi paylaşılacağına birlikte karar verin.
Bilgiyi paylaşırken, basit, yaşa uygun ve anlaşılır bir dil kullanmak önemlidir. Aşırı detaylı tıbbi bilgilerden kaçının. Çocuğunuzun arkadaşlarına veya sınıfına yönelik genel bir açıklama yaparken, hastalığın adı, ebeveynin tedavi gördüğü ve bazı yan etkilerin (örneğin, saç dökülmesi, yorgunluk) olabileceği gibi temel bilgileri paylaşabilirsiniz. Örneğin, okul yönetimi veya sınıf öğretmeni aracılığıyla, "Annemin/babamın vücudunda kötü hücreler var ve doktorlar bunları iyileştirmek için ilaç veriyorlar, bu yüzden bazen yorgun veya farklı görünebilir" gibi bir açıklama yapılabilir.
Bu tür bir açıklama, çocuğunuzun arkadaşlarının durumu anlamasına, empati geliştirmesine ve çocuğunuzla daha duyarlı bir şekilde etkileşim kurmasına yardımcı olabilir. Yanlış anlaşılmaları önler ve akran zorbalığı gibi olumsuz durumların önüne geçmeye yardımcı olabilir. Çocuğunuzun arkadaşlarının soruları olursa, onlara da yaşlarına uygun, kısa ve net cevaplar vermesi için ona rehberlik edebilirsiniz. Bu süreçte çocuğunuzun kendini güvende ve desteklenmiş hissetmesi, onun sosyal hayatını sürdürmesi için hayati öneme sahiptir.
Copyright 2025 | Prof. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı