 
                    Uyku düzeni ve kalitesi ile kanser riski arasındaki ilişki, son yıllarda üzerinde durulan önemli bir araştırma konusudur. Uyku, vücudun kendini yenilemesi, onarması ve bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışması için hayati öneme sahiptir. Kronik uyku bozuklukları veya düzensiz uyku, vücudun biyolojik ritmini (sirkadiyen ritim) bozarak kanser riskini artırabilir.
Uyku Düzeninin Kanser Riski Üzerindeki Etkileri:
Sirkadiyen Ritmin Bozulması:
Vücudumuzun 24 saatlik biyolojik saati olan sirkadiyen ritim, uyku-uyanıklık döngüsünü, hormon salgılanmasını, hücre bölünmesini ve DNA onarımını düzenler. Bu ritmin, özellikle vardiyalı çalışanlarda veya düzensiz uyuyan kişilerde bozulması, kanser riskini artırabilir. Işığa maruz kalma ve karanlık döngüsünün bozulması, sirkadiyen ritmi etkiler.
Melatonin: Sirkadiyen ritimle ilişkili önemli bir hormon olan melatonin, karanlıkta salgılanır ve potansiyel anti-kanser özelliklere sahiptir. Düzensiz uyku veya gece ışığa maruz kalma, melatonin üretimini baskılayabilir.
Hormonal Dengesizlikler:
Östrojen: Düzensiz uyku, özellikle kadınlarda östrojen seviyelerini etkileyebilir. Yüksek veya uzun süreli östrojen maruziyeti, meme ve rahim kanseri riskini artırabilir.
İnsülin ve Glukoz Metabolizması: Kronik uyku yoksunluğu veya düzensiz uyku, insülin direncine ve kan şekeri seviyelerinde yükselmeye yol açabilir. Bu durum, obezite ve diyabet riskini artırırken, kolon, pankreas ve karaciğer kanseri gibi insülinle ilişkili kanserlerin riskini de artırabilir.
Bağışıklık Sistemi Fonksiyonu:
Mekanizma: Yeterli ve kaliteli uyku, bağışıklık sisteminin doğru çalışması için kritik öneme sahiptir. Uyku yoksunluğu, bağışıklık hücrelerinin (örneğin doğal öldürücü hücreler - NK hücreleri) aktivitesini azaltabilir. NK hücreleri, kanser hücrelerini tanımak ve yok etmekle görevlidir.
Sonuç: Zayıflamış bir bağışıklık sistemi, kanser hücrelerinin oluşmasını ve büyümesini engelleme yeteneğini kaybedebilir.
İltihaplanma:
Mekanizma: Kronik uyku bozuklukları, vücutta sistemik iltihaplanmayı artırabilir. Kronik iltihaplanma, DNA hasarına ve hücre bölünmesi anormalliklerine yol açarak kanser gelişimini destekleyebilir.
Obezite Riski:
Yetersiz uyku, iştahı düzenleyen hormonları (leptin ve ghrelin) etkileyebilir ve kalori alımını artırarak obezite riskini yükseltebilir. Obezite, birçok kanser türü için bilinen bir risk faktörüdür.
Kimler Daha Fazla Risk Altında Olabilir?
Vardiyalı Çalışanlar: Özellikle gece vardiyasında çalışanlar, sirkadiyen ritimlerinin sürekli bozulması nedeniyle artan meme, prostat ve kolon kanseri riski taşıyabilirler.
Kronik Uyku Bozukluğu Olanlar: Uykusuzluk (insomni), uyku apnesi gibi kronik uyku bozuklukları olan kişilerde kanser riski artabilir.
Kanser riskini azaltmak ve genel sağlığı iyileştirmek için, düzenli ve yeterli (yetişkinler için günde 7-9 saat) uykuya öncelik vermek önemlidir. Düzenli uyku saatleri belirlemek, uyku ortamını optimize etmek ve uyku hijyenine dikkat etmek faydalı olacaktır.
Copyright 2025 | Prof. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı