Testisler, erkek üreme sisteminin bir parçası olup skrotum adı verilen deriyle kaplı bir kesenin içinde yer alır. Ana işlevleri:
Sperm üretimi: Üreme için gerekli olan erkek üreme hücrelerini üretir.
Hormon salgısı: Özellikle testosteron üretir, bu da erkeklerde cinsel gelişim ve diğer özelliklerin düzenlenmesinde rol oynar.
Testis kanseri, testislerdeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla oluşan bir kanser türüdür. En sık görülen türü germ hücreli tümörlerdir. Testis kanseri, genellikle genç erkeklerde (15-35 yaş arası) görülse de her yaşta ortaya çıkabilir. Erken teşhis edildiğinde tedaviye oldukça iyi yanıt veren bir kanser türüdür.
Seminom (daha yavaş ilerler, radyoterapiye ve kemoterapiye duyarlı)
Non-seminomatöz germ hücreli tümör (NSGCT) (daha agresif, ancak kemoterapiye yüksek yanıt verir)
Embriyonal karsinom, yolk sac tümörü, koriokarsinom, teratom
📌Kriptorşidizm (İnmemiş Testis): Testislerin doğum sırasında skrotuma inmemesi riski artırır.
📌Aile Öyküsü: Ailede testis kanseri olan bireylerin riski yüksektir.
📌Kişisel Öykü: Daha önce testis kanseri geçiren bir bireyin diğer testisinde kanser gelişme riski yüksektir.
📌Genetik Faktörler: Klinefelter sendromu gibi genetik bozukluklar.
📌Yaş ve Etnik Köken: Genç yaşta ve özellikle beyaz ırkta daha sık görülür.
✅Kendi Kendine Muayene: Erkeklerin düzenli olarak testislerini kontrol ederek anormal sertlik veya şişlikleri fark etmeleri önerilir.
✅Risk Faktörlerini İzleme: Kriptorşidizm veya genetik yatkınlık gibi risk faktörleri olan bireylerin düzenli doktor kontrolünde olması gerekir.
✅Sağlıklı Yaşam: Sigara ve alkol kullanımını sınırlamak, sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak genel kanser riskini azaltabilir.
Testis kanseri, yayılımına göre üç ana evrede değerlendirilir:
Evre I: Kanser sadece testisle sınırlıdır.
Evre II: Kanser, karın lenf düğümlerine yayılmıştır.
Evre III: Kanser, uzak organlara (örneğin akciğerler, karaciğer) metastaz yapmıştır.
Evreleme için kullanılan yöntemler:
Fiziksel Muayene: Şişlik veya kitlelerin tespiti.
Görüntüleme Yöntemleri: Ultrason, CT taramaları ve MRI.
Kan Testleri: Testis kanseri belirteçleri olan AFP (alfa-fetoprotein), hCG (insan koryonik gonadotropin) ve LDH (laktat dehidrogenaz) düzeylerinin ölçülmesi.
Testis kanseri, genç erkeklerde en sık görülen solid tümörlerden biridir ve sistemik tedaviye en duyarlı kanserlerden biridir. Uygun tedaviyle %95’in üzerinde kür oranı sağlanabilir. Sistemik tedavi yaklaşımı, histolojik alt tipe (seminom vs non-seminom) ve klinik evreye (Evre I–III) göre belirlenir.
Evre I (Testisle sınırlı hastalık)
➤ Seminom
Radikal inguinal orşiektomi (ilk basamak)
Takip veya tek doz Karboplatin kemoterapisi (Adjuvan amaçlı, düşük riskli hastalarda)
Alternatif: Radyoterapi (retroperitoneal alan)
➤ Non-seminom
Orşiektomi sonrası:
Aktif izlem (düşük riskli hastalarda)
2 kür BEP (Bleomisin, Etoposid, Cisplatin) adjuvan kemoterapi (yüksek riskte)
Evre II (Lenf nodu metastazı, M0)
➤ Seminom
≤5 cm lenf nodu (Evre IIA):
Radyoterapi veya 3 kür BEP / 4 kür EP (Etoposid + Cisplatin)
>5 cm lenf nodu (Evre IIB):
3 kür BEP ya da 4 kür EP
➤ Non-seminom
3 kür BEP (standart)
4 kür EP (bleomisin verilemeyecek hastalarda)
Evre III (Uzak metastaz – akciğer, karaciğer, beyin, vb.)
➤ Seminom ve Non-seminom
Risk sınıflaması (IGCCCG) yapılarak tedavi planlanır:
Risk Grubu |
Kemoterapi Şeması |
---|---|
İyi risk |
3 kür BEP veya 4 kür EP |
Orta risk |
4 kür BEP |
Kötü risk |
4 kür BEP |
Beyin metastazı varsa ek beyin radyoterapisi veya yüksek doz kemoterapi gerekebilir.
İlk basamak tedaviye yanıtsızlık veya nüks varsa:
VIP protokolü: Etoposid, Ifosfamid, Cisplatin
TIP protokolü: Paclitaksel, Ifosfamid, Cisplatin
Yüksek doz kemoterapi + otolog kök hücre nakli (seçilmiş hastalarda)
Radyoterapi (özellikle seminom ve beyin/kemik metastazı olanlarda)
🧬 Takip ve Uzun Vadeli İzlem
Tüm hastalarda tedavi sonrası 5–10 yıl süreyle düzenli takip gerekir
Tümör belirteçleri (AFP, hCG, LDH) izlenir
BT veya MR ile görüntüleme yapılır
Nüks, genellikle ilk 2 yılda görülür
🔹Cerrahi (Ameliyat)
Testis kanserinde ilk basamak tedavi genellikle radikal inguinal orşiektomidir (testisin kasık yoluyla cerrahi olarak çıkarılması). Tanı koydurucu olduğu kadar, evreleme ve tedavi planlaması açısından da kritiktir.
Evre I hastalarda cerrahi genellikle tek başına yeterlidir. Ancak bazı hastalarda ameliyat sonrası adjuvan (destekleyici) tedavi gerekebilir.
Ayrıca, bazı hastalarda kemoterapi sonrasında geride kalan kitlelerin çıkarılması amacıyla retroperitoneal lenf nodu diseksiyonu (RPLND) yapılabilir. Bu işlem özellikle non-seminomlu hastalarda önemlidir.
🔹Kemoterapi
Cerrahiden sonra bazı düşük riskli hastalar sadece izlenirken, yüksek risk taşıyanlarda adjuvan kemoterapi verilebilir.
İlk basamak kemoterapiye yanıtsız kalan veya sonradan nüks eden hastalarda kurtarma tedavileri kullanılır.
🔹Radyoterapi
Radyoterapi, özellikle erken evre seminom hastalarında kullanılır. Tümör retroperitoneal lenf nodlarına yayılmışsa, düşük hacimli nodal alanlara hedeflenmiş radyoterapi yapılabilir.
Radyoterapi:
Evre I seminomda, cerrahi sonrası alternatif olarak kullanılabilir
Evre II A-B seminomda, lenf nodları küçükse kemoterapiye alternatif olabilir
Nüks ya da beyin metastazı gibi durumlarda da palyatif amaçlı uygulanabilir
Non-seminomlarda ise radyoterapinin yeri sınırlıdır, çünkü bu tümör tipi genellikle daha az duyarlıdır.
🔹İmmünoterapi ve Yeni Yaklaşımlar
Testis kanseri, kemoterapiye çok iyi yanıt verdiğinden immünoterapiye nadiren ihtiyaç duyulur. Ancak çok dirençli veya tekrarlayan vakalarda bazı PD-1 inhibitörleri ve deneysel ajanlar, klinik araştırmalar çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Testis kanseri, genç erkeklerde (15-40 yaş) en sık görülen kanser türlerinden biridir. Erken tanı ve tedavi ile sağkalım oranı çok yüksektir. Sağkalım; tümörün tipi (seminom/non-seminom), evresi ve metastaz durumuna göre değişir.
Histolojik Tipe Göre 5 Yıllık Sağkalım Oranları
Tümör Tipi |
Özelliği |
5 Yıllık Sağkalım |
---|---|---|
Seminom |
Daha yavaş ilerleyen, iyi seyirli tip |
Erken evre: %95-99 |
Non-seminom (Embriyonal, Teratom, Koryokarsinom, Yolk Sac) |
Daha agresif, erken yayılabilir |
Erken evre: %90-95 |
Evreye Göre 5 Yıllık Sağkalım Oranları (Seminom ve Non-seminom için ortak)
Evre |
Tanım |
5 Yıllık Sağkalım |
---|---|---|
Evre I |
Sadece testiste sınırlı |
%99 |
Evre II |
Lenf nodu yayılımı (karın bölgesinde) |
%90-95 |
Evre III |
Uzak organ metastazı (akciğer, karaciğer, beyin) |
%70-90 |
Prognostik Risk Gruplarına Göre Sağkalım (IGCCCG Sınıflaması)
Seminom
Risk Grubu |
5 Yıllık Sağkalım |
---|---|
İyi Risk |
%90-95 |
Orta Risk |
%80-90 |
Seminomda kötü risk grubu yoktur.
Non-seminom
Risk Grubu |
5 Yıllık Sağkalım |
---|---|
İyi Risk |
%90-95 |
Orta Risk |
%75-85 |
Kötü Risk |
%50-70 |
Testis kanseri genel olarak tedaviye en iyi yanıt veren kanserlerden biridir.
Erken evrede sağkalım neredeyse %99 civarındadır.
İleri evrede bile modern tedaviler ile %70-90 arasında yaşam süresi sağlanmaktadır.
Kötü risk grubunda bile sağkalım diğer kanserlere göre yüksektir.
Copyright 2025 | Doç. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı