Rektum, kalın bağırsağın son 12–15 cm'lik kısmını oluşturan ve anüsle sonlanan anatomik yapıdır. Sindirilmiş besinlerin dışkı haline getirilip vücut dışına atılmadan önce depolandığı alandır. Rektum, hem boşaltım sisteminin önemli bir parçasıdır hem de çevresindeki damar ve sinir yapılarıyla kompleks bir bölgedir. Anatomik olarak pelvik boşluk içinde yer alır.
Rektum kanseri, rektumun iç yüzeyini kaplayan mukozal hücrelerden kaynaklanan ve kontrolsüz hücre çoğalmasıyla gelişen malign (kötü huylu) bir tümördür. Genellikle adenokarsinom histolojisindedir. Tüm kolorektal kanserlerin yaklaşık %30’u rektumda yer alır. Rektum kanseri, hem lokal yayılım hem de uzak metastaz potansiyeli olan, multidisipliner tedavi yaklaşımı gerektiren ciddi bir hastalıktır.
📌Yaşam Tarzına Bağlı Faktörler
Düşük lifli, yüksek yağlı diyet
Kırmızı et ve işlenmiş et tüketimi
Fiziksel hareketsizlik
Obezite ve sedanter yaşam
Sigara ve aşırı alkol kullanımı
📌Genetik ve Kültürel Faktörler
Ailede kolorektal kanser öyküsü
FAP (Familial Adenomatous Polyposis)
Lynch sendromu (Herediter Non-Polipozis Kolorektal Kanser - HNPCC)
İnflamatuvar barsak hastalıkları (Crohn, ülseratif kolit)
📌Yaş ve Cinsiyet
50 yaş üzeri bireylerde sıklık artar.
Erkeklerde bir miktar daha sık görülür.
✅Lifli gıdalardan zengin, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme
✅Kırmızı et ve işlenmiş et tüketiminin azaltılması
✅Haftada en az 150 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite
✅Tütün ürünlerinden uzak durmak ve alkol tüketimini bırakmak
✅Vücut ağırlığını sağlıklı aralıkta tutmak
✅50 yaş üzeri bireylerde düzenli kolorektal kanser taramalarına katılmak:
Kolonoskopi (10 yılda bir)
Gaita gizli kan testi (yılda bir)
Rektum kanserinin belirti ve bulguları, tümörün büyüklüğüne, yerine ve yayılımına göre değişiklik gösterebilir. Erken evrelerde belirtiler hafif olabilir veya hiç olmayabilir. Ancak ilerleyen evrelerde daha belirgin hale gelirler. İşte rektum kanserinin sık görülen belirti ve bulguları:
Bağırsak Alışkanlıklarında Değişiklikler:
🔹Dışkılama Sıklığında Değişiklik: Normalden daha sık veya daha seyrek dışkılama ihtiyacı.
🔹Dışkı Kıvamında Değişiklik: İshal veya kabızlık gibi normalden farklı dışkı kıvamı. Bu değişiklikler birkaç günden uzun sürebilir.
🔹Tam Boşaltamama Hissi (Tenesmus): Dışkılama sonrası hala bağırsakların tam olarak boşalmadığı hissi.
🔹Dışkının İncelmesi (Kurşun Kalem İnceliğinde Dışkı): Tümörün rektumda daralmaya neden olması durumunda görülebilir.
Kanama:
🔹Rektal Kanama: Parlak kırmızı kan veya dışkıyla karışık kan görülebilir. Bu, hemoroid gibi iyi huylu durumlarda da görülebilir ancak rektum kanseri açısından da değerlendirilmelidir.
🔹Dışkıda Koyu Renk veya Siyahlık (Melena): Daha yukarıdaki bir kanamadan kaynaklanabilir ancak rektum kanserinde de görülebilir.
Ağrı ve Rahatsızlık:
🔹Karın Ağrısı veya Kramplar.
🔹Rektal Ağrı veya Dolgunluk Hissi.
🔹Anüste Ağrı.
Diğer Belirtiler:
🔹Açıklanamayan Kilo Kaybı.
🔹Yorgunluk ve Halsizlik.
🔹Anemi (Kansızlık).
Önemli Not: Bu belirtilerin birçoğu rektum kanserine özgü değildir ve hemoroid, anal fissür, irritabl bağırsak sendromu (IBS) veya diğer bağırsak sorunlarında da görülebilir. Ancak bu belirtilerden herhangi birinin uzun sürmesi, sıklığının artması veya normalden farklı olması durumunda vakit kaybetmeden bir doktora (gastroenterolog veya genel cerrah) başvurmak önemlidir. Özellikle rektal kanama ve bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler ciddiye alınmalıdır. Erken teşhis, rektum kanserinde tedavi başarısını önemli ölçüde artırabilir.
Rektum kanserinin teşhisi, hastanın öyküsü ve fizik muayenesinin ardından çeşitli tanısal yöntemlerle konulur:
✅Dijital Rektal Muayene (DRM): Doktor, eldivenli ve kayganlaştırıcı sürülmüş parmağını rektuma sokarak rektum duvarını ve çevresindeki yapıları (prostat, uterus vb.) palpe eder. Tümörün varlığı, büyüklüğü ve yerleşimi hakkında ilk bilgileri sağlayabilir.
✅Rektosigmoidoskopi: Anüs yoluyla rektuma ve sigmoid kolonun alt kısmına ince, ışıklı bir tüp (rektosigmoidoskop) ilerletilerek bu bölgelerin iç yüzeyi doğrudan görüntülenir. Şüpheli görünen bölgelerden biyopsi alınabilir.
✅Kolonoskopi: Tüm kalın bağırsağın (kolon) ve rektumun iç yüzeyini görüntülemek için daha uzun ve esnek bir tüp (kolonoskop) anüs yoluyla ilerletilir. Kolonoskopi, tümörün yerini, büyüklüğünü ve diğer olası polipleri veya anormallikleri değerlendirmede en kapsamlı yöntemdir. Şüpheli bölgelerden biyopsi alınır ve polipler de bu işlem sırasında çıkarılabilir.
✅Biyopsi ve Patolojik İnceleme: Kolonoskopi veya rektosigmoidoskopi sırasında alınan doku örnekleri (biyopsi), bir patolog tarafından mikroskop altında incelenerek kanser hücrelerinin varlığı, tipi ve grade'i (agresiflik derecesi) belirlenir.
✅Endoskopik Ultrason (EUS): Rektum duvarının ve çevresindeki lenf bezlerinin daha detaylı görüntülenmesini sağlar. Tümörün rektum duvarına ne kadar yayıldığını ve yakındaki lenf bezlerine yayılım olup olmadığını değerlendirmede çok değerlidir. EUS eşliğinde lenf bezlerinden biyopsi de alınabilir.
✅Görüntüleme Yöntemleri (Kanserin Yayılımını Değerlendirmek İçin): Tanı konulduktan sonra kanserin yerel yayılımını ve uzak metastazlarını araştırmak için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılabilir:
Rektum kanseri teşhisi, genellikle kolonoskopi ve biyopsi ile kesinleşir. EUS ve MRG gibi görüntüleme yöntemleri ise kanserin evresini belirlemek ve uygun tedavi planını oluşturmak için hayati öneme sahiptir. Erken teşhis, rektum kanserinde tedavi başarısını önemli ölçüde artırabilir. Bu nedenle, belirtileri olan kişilerin vakit kaybetmeden bir gastroenteroloji veya genel cerrahi uzmanına başvurması önemlidir.
Rektum kanserinde TNM (Tümör, Nod, Metastaz) sistemine dayanan FIGO ya da AJCC evreleme sistemi kullanılır:
🔸Evre 0: Mukozayla sınırlı, in situ karsinom
🔸Evre I: Tümör rektum duvarıyla sınırlı
🔸Evre II: Rektum dışına çıkmış ancak lenf noduna yayılmamış
🔸Evre III: Lenf nodu tutulumu var ama uzak organ metastazı yok
🔸Evre IV: Uzak organlara (karaciğer, akciğer gibi) metastaz mevcut
🔹Rektoskopi veya kolonoskopi
🔹Endorektal ultrasonografi (ERUS)
🔹Pelvik MR
🔹Toraks-abdomen BT
🔹PET-BT (ileri evre şüphelerinde)
➤ Evre 0 - I:
Lokal eksizyon veya transanal endoskopik cerrahi (TEM)
Geniş cerrahi rezeksiyon (anterior rezeksiyon veya abdominoperineal rezeksiyon) gerekebilir
Adjuvan tedavi genellikle gerekmez
➤ Evre II - III:
Total Neoadjuvan Yaklaşım (TNT):
Neoadjuvan kemoradyoterapi + sistemik kemoterapi (FOLFOX veya CAPOX)
Ameliyat öncesi tüm sistemik tedavi uygulanır
Ameliyat sonrası ek kemoterapi ihtiyacını azaltabilir
Neoadjuvan İmmünoterapi (seçilmiş hastalarda):
Mikrosatellit instabilitesi yüksek (MSI-H) veya dMMR pozitif hastalarda pembrolizumab veya dostarlimab ile neoadjuvan immünoterapi
Klinik yanıt durumuna göre cerrahi veya bekle-gör yaklaşımı
Neoadjuvan Kemoradyoterapi (klasik yaklaşım):
5-FU veya kapesitabin ile birlikte radyoterapi
Total mezorektal eksizyon (TME) sonrası adjuvan kemoterapi
Bekle-Gör (Watch and Wait) Yaklaşımı:
Neoadjuvan tedavi sonrası tam klinik yanıt elde edilen seçilmiş hastalarda cerrahiden kaçınılabilir
Sıkı klinik, endoskopik ve radyolojik takip gerekir
Nüks olursa kurtarıcı cerrahi mümkündür
➤ Evre IV:
Sistemik kemoterapi (FOLFOX, FOLFIRI, CAPOX)
Hedefe yönelik tedavi (RAS/BRAF mutasyonuna bağlı: bevacizumab, cetuximab, panitumumab)
Sınırlı metastatik hastalıkta (özellikle karaciğer ve akciğer):
Metastezektomi (karaciğer veya akciğerden metastazın cerrahi olarak çıkarılması) uygun hastalarda küratif olabilir.
İndüksiyon veya konversiyon tedavisi: başlangıçta rezektabl olmayan metastazlar için sistemik tedavi sonrası tümör küçülmesi sağlanır ve ardından cerrahi uygulanabilir.
Bu hastalarda cerrahi sonrası uzun sağkalım ve hatta kür şansı mümkündür.
Palyatif cerrahi veya stent uygulamaları
✅Kemoterapi Rejimleri
FOLFOX: 5-FU + lökovorin + oksaliplatin
FOLFIRI: 5-FU + lökovorin + irinotekan
CAPOX: Kapasitabin + oksaliplatin
✅Hedefe Yönelik Tedaviler
Bevacizumab: Anti-VEGF ajan (anjiyogenez inhibitörü)
Cetuximab / Panitumumab: EGFR inhibitörü (yalnızca RAS/RAF wild-type hastalarda etkili)
Regorafenib / Trifluridin-tipiracil: Dirençli ileri evre olgularda kullanılır
✅İmmünoterapiler (MSI-H / dMMR hastalarda)
Pembrolizumab, Dostarlimab, Nivolumab: Yüksek mikrosatellit instabilitesi olan hastalarda FDA onaylıdır
Neoadjuvan dönemde immünoterapi çalışmaları umut verici sonuçlar göstermektedir
MSI-H/dMMR olan hastalarda immünoterapiyle uzun sağkalım elde edilebilir.
R0 rezeksiyon yapılabilecek metastatik olgularda 5 yılı aşan sağkalım mümkündür.
Bekle-gör yaklaşımıyla cerrahiden kaçınılan bazı hastalarda bile uzun süreli hastalıksız sağkalım sağlanabilir.
Sınırlı metastatik hastalıkta başarılı metastezektomi sonrası %30–50 oranında 5 yıllık sağkalım mümkündür.
Copyright 2025 | Doç. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı