Endometrium, rahmin iç yüzeyini kaplayan dokudur. Kadın üreme sisteminin önemli bir parçası olan bu doku, döllenmiş yumurtanın rahme tutunarak gebeliğin başlamasını sağlamak için her ay dökülüp yeniden yenilenir. Adet döngüsünde, hormonların etkisiyle endometrium kalınlaşır, ancak yumurta döllenmezse bu doku dökülerek vücuttan atılır ve adet kanaması gerçekleşir. Endometrium, aynı zamanda gebelik sırasında embriyonun gelişebileceği ortamı hazırlar.
Endometrium kanseri, rahmin iç yüzeyinde bulunan endometrial hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi sonucu gelişen bir kanser türüdür. Genellikle rahim kanseri olarak da bilinir. Endometrium kanseri, kadınlarda en sık görülen jinekolojik kanser türlerinden biridir. Erken evrede tedavi edilebilirken, geç evrelerde tedavi süreci daha karmaşık hale gelebilir. Genellikle, menopoz sonrası dönemde daha sık görülür, ancak her yaşta gelişebilir.
Endometrium kanseri için çeşitli risk faktörleri bulunmaktadır. Bunlar şunları içerebilir:
📌Yaş: Endometrium kanseri genellikle menopoz sonrası kadınlarda görülür.
📌Obezite: Fazla kilolu olmak, endometrium kanseri riskini artıran önemli bir faktördür, çünkü fazla yağ dokusu östrojen üretir ve bu da kanserin gelişimine zemin hazırlayabilir.
📌Hormon Düzensizlikleri: Östrojen hormonunun fazla üretimi, rahimdeki hücrelerin anormal büyümesine neden olabilir.
📌Aile Öyküsü: Endometrium kanseri veya kolon kanseri öyküsü olan bireylerde risk artar.
📌Diyabet: Tip 2 diyabet hastalarında endometrium kanseri riski artar.
📌Premenopozal Kanama Düzensizlikleri: Uzun süreli adet düzensizlikleri veya erken yaşta adet görmeye başlamak kanser riskini artırabilir.
📌Hormon Tedavisi: Hormon replasman tedavisi (HRT) kullanan kadınlar arasında risk artışı görülebilir.
📌Yumurtalık Kanseri veya Kolon Kanseri Geçmişi: Bu kanser türlerinin geçmişi olan kadınlarda endometrium kanseri riski daha yüksektir.
Endometrium kanserini engellemek kesin bir şekilde mümkün olmasa da, risk faktörlerini azaltmak için alınabilecek bazı önlemler vardır:
✅Sağlıklı Kilo ve Beslenme: Obezite, endometrium kanseri riskini artırır, bu yüzden sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak önemli rol oynar.
✅Hormon Düzensizliklerinin Düzeltilmesi: Hormon tedavisi görüyorsanız, doktorunuzla bu tedavilerin riskleri ve alternatifleri hakkında konuşun.
✅Adet Düzeninin Takibi: Anormal adet kanamaları veya düzensizliği varsa, erken teşhis için doktorunuza başvurun.
✅Gebelik ve Doğum Kontrolü: Doğum yapmış ve doğum kontrolü kullanmış kadınlarda endometrium kanseri riski daha düşüktür.
✅Düzenli Jinekolojik Muayeneler: Kadınlar, menopoz sonrası dönemde düzenli olarak jinekolojik muayenelere gitmeli ve olası belirtileri gözlemlemelidir.
✅Genetik Testler: Ailede kanser öyküsü varsa, genetik testler yaparak riskin erken dönemde fark edilmesi sağlanabilir.
Endometrium (rahim içi) kanserinin en sık görülen belirtisi anormal vajinal kanamadır. Bu, özellikle menopoz sonrası kadınlarda görülen kanamalar için önemli bir uyarı işaretidir. Ancak endometrium kanserinin diğer olası belirti ve bulguları şunlardır:
Sık Görülen Belirtiler:
Menopoz sonrası vajinal kanama veya lekelenme: Bu en tipik ve erken belirtidir.
Adet dönemleri arasında kanama veya lekelenme: Özellikle düzenli adet gören kadınlarda normal döngü dışında kanama olması dikkat çekicidir.
Adet kanamalarının normalden daha uzun veya yoğun olması.
Anormal vajinal akıntı: Sulu, kanlı, pembe, kahverengi veya kötü kokulu olabilir.
Daha Az Görülen veya İleri Evre Belirtileri:
Pelvik ağrı veya rahatsızlık: Alt karın bölgesinde sürekli veya aralıklı ağrı hissedilebilir.
Cinsel ilişki sırasında ağrı (disparoni).
Kilo kaybı.
İştahsızlık.
Yorgunluk.
İdrar yapmada zorluk veya sık idrara çıkma (kanser mesaneye yayıldığında).
Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik (kanser bağırsaklara yayıldığında).
Bacaklarda şişlik (ileri evrelerde).
Önemli Not: Bu belirtilerin birçoğu endometrium kanserine özgü değildir ve miyomlar, polipler, enfeksiyonlar veya hormonal değişiklikler gibi diğer durumlarla da ilişkili olabilir. Ancak özellikle menopoz sonrası kanama asla normal kabul edilmemeli ve derhal bir jinekolog tarafından değerlendirilmelidir. Anormal vajinal kanamalar veya diğer şüpheli belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurmak, erken teşhis ve tedavi şansını önemli ölçüde artırır.
Endometrium (rahim içi) kanserinin teşhisi, genellikle anormal vajinal kanama şikayetiyle başvuran hastalarda yapılan bir dizi inceleme ile konulur:
Jinekolojik Muayene: Doktor, spekulum adı verilen bir aletle vajinayı açarak serviksi (rahim ağzı) gözle muayene eder. Ayrıca elle yapılan (bimanuel) muayene ile rahim ve yumurtalıkların büyüklüğü, kıvamı ve hassasiyeti değerlendirilir.
Transvajinal Ultrasonografi (TVUS): Bu görüntüleme yöntemi, vajinal yoldan yerleştirilen bir prob ile rahim iç tabakası (endometrium) ve diğer pelvik organların detaylı görüntülerini sağlar. Endometrium kalınlığı ölçülür. Menopoz sonrası kadınlarda kalınlaşmış bir endometrium kanser şüphesini artırır.
Endometrial Biyopsi: Kesin tanı için rahim iç tabakasından doku örneği (biyopsi) alınması gereklidir. Bu genellikle ofis ortamında, histeroskopiye gerek kalmadan yapılabilen basit bir işlemdir:
Pipelle Biyopsi: İnce, plastik bir tüp (pipelle) rahim içine nazikçe ilerletilerek endometriumdan küçük bir doku örneği alınır. Bu en sık kullanılan yöntemdir.
Küretaj (D&C - Dilatasyon ve Küretaj): Rahim ağzı hafifçe genişletildikten sonra özel bir alet (küret) ile rahim iç tabakası kazınarak doku örneği alınır. Bu genellikle daha kapsamlı bir biyopsi gerektiğinde veya pipelle biyopsisi yetersiz kaldığında uygulanır.
Histeroskopi: Rahim içini doğrudan görüntülemek için ince, ışıklı bir kamera (histeroskop) rahim ağzından rahim içine ilerletilir. Doktor, rahim iç yüzeyini, polipleri, miyomları veya diğer anormallikleri gözle görebilir ve şüpheli bölgelerden biyopsi alabilir. Histeroskopi, özellikle polip veya submüköz miyom gibi diğer nedenlerle kanama olabileceği durumlarda faydalıdır.
Patolojik İnceleme: Biyopsi veya küretaj ile elde edilen doku örnekleri, bir patolog tarafından mikroskop altında incelenerek kanser hücrelerinin varlığı, tipi ve grade'i (agresiflik derecesi) belirlenir.
Görüntüleme Yöntemleri (Kanserin Yayılımını Değerlendirmek İçin): Endometrium kanseri tanısı konulduktan sonra, kanserin rahim dışına yayılımını (evrelemesini) değerlendirmek için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılabilir:
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Pelvik bölgenin detaylı görüntülerini alarak tümörün rahim duvarına ne kadar yayıldığını, serviksi etkileyip etkilemediğini ve lenf nodlarına yayılım olup olmadığını değerlendirmede en sık kullanılan yöntemdir.
Bilgisayarlı Tomografi (BT): Karın ve pelvik bölgenin görüntülerini alarak uzak metastazları (akciğer, karaciğer gibi) ve lenf nodu yayılımını değerlendirmede yardımcı olabilir.
Pozitron Emisyon Tomografisi - Bilgisayarlı Tomografi (PET-BT): Uzak metastaz şüphesi varsa kullanılabilir.
Endometrium kanseri tanısı genellikle endometrial biyopsi ile kesinleşir. Görüntüleme yöntemleri ise kanserin evresini belirlemek ve uygun tedavi planını oluşturmak için önemlidir. Erken teşhis, tedavi başarısını önemli ölçüde artırır. Bu nedenle, özellikle menopoz sonrası anormal vajinal kanaması olan kadınların vakit kaybetmeden bir jinekoloğa başvurması hayati önem taşır.
Endometrium kanseri evrelemesi, kanserin rahimdeki yayılma derecesine göre yapılır. Evreleme, tedavi sürecini belirlemede yardımcı olur. Endometrium kanseri evreleri şu şekildedir:
🔸Evre I: Kanser sadece rahim içinde sınırlıdır. Bu evre, en erken evredir ve tedavi şansı en yüksek olan evredir.
🔸Evre II: Kanser, rahmin dışına, ancak serviks (rahim ağzı) bölgesine yayılmıştır.
🔸Evre III: Kanser, rahmin dışına yayılmaya başlamış, karın bölgesine veya pelvik bölgeye yayılmıştır.
🔸Evre IV: Kanser, vücudun diğer organlarına, örneğin mesane, rektum veya uzak organlara yayılmıştır.
Evrelendirme, genellikle cerrahi işlem sonrası yapılan biyopsiler ve görüntüleme testleri ile yapılır.
Rahim Kanserinin (Endometrium Kanseri) tedavisi, kanserin evresine göre değişir:
➤ Evre I:
Cerrahi Müdahale: Rahmin ve bazen yumurtalıkların ve tüplerin alınması.
Radyoterapi: Kanserin geri gelme riskini azaltmak için kullanılabilir.
Kemoterapi: Riskli vakalarda kullanılabilir.
➤ Evre II ve III:
Cerrahi Müdahale ve Radyoterapi: Kanserin çıkarılması ve bölgede kalan kanser hücrelerinin yok edilmesi için radyoterapi uygulanabilir.
Kemoterapi: Kanserin daha ileri evrelerinde kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek için kullanılır.
➤ Evre IV:
Yoğun Kemoterapi ve Radyoterapi: Daha ileri evrelerde tedavi seçenekleri sınırlı olabilir, ancak kemoterapi ve radyoterapi bir arada kullanılabilir.
Hedefe Yönelik Tedavi: Spesifik kanser hücrelerini hedef alan tedavi yöntemleri uygulanabilir.
İmmünoterapi:Bağışıklık sistemini uyararak kanser hücrelerini tanıyıp yok etmeye çalışan tedavi yöntemidir.
Endometrium kanseri tedavisinde kullanılan güncel sistemik tedavi seçenekleri şunlardır:
Kemoterapi: Kanserin yayılmasını durdurmak için kullanılır.
Radyoterapi:Özellikle cerrahi tedavi sonrası kalan kanser hücrelerini yok etmek amacıyla kullanılır.
Hedefe Yönelik Tedavi: Kanser hücrelerinin büyümesini engellemeye yönelik ilaçlar. Bu tedavi genellikle ileri evrelerde tercih edilir.
İmmünoterapi:Bağışıklık sistemini uyararak kanser hücrelerini tanıyıp yok etmeye çalışan tedavi yöntemidir. Rahim Kanserinin (Endometrium Kanseri) bazı türlerinde başarılı sonuçlar elde edilebilir.
Hormonal Tedavi:Hormon duyarlı kanser türlerinde, hormon tedavisi uygulanarak kanser hücrelerinin büyümesi engellenebilir.
Yaşam süresi ve sağkalım oranları, hastalığın evresi, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve uygulanan tedavi yöntemlerine bağlı olarak değişir.
📌Erken Evre Endometrium Kanseri (Evre I-II)
Yaşam Süresi: Erken evrelerde hastalar, uygun tedavi (cerrahi ve gerekirse adjuvan radyoterapi/kemoterapi) ile neredeyse normal yaşam süresi bekleyebilirler.
📌İleri Evre Endometrium Kanseri (Evre III-IV)
Yaşam Süresi: İleri evrelerde hastaların yaşam süresi, evreye ve tedaviye yanıtına bağlı olarak kısalır. Ancak, multidisipliner tedavi yaklaşımları ile yaşam süresi uzatılabilir.
📌Tedavi Yaklaşımları ve Sağkalım Üzerindeki Etkileri
Cerrahi: Hastalığın erken evrelerinde, total histerektomi (rahmin alınması) ve/veya ek lenf nodu diseksiyonu, sağkalım oranlarını artırır.
Adjuvan Tedavi: Cerrahi sonrası radyoterapi ve kemoterapi, nüks riskini azaltarak sağkalım oranlarını iyileştirebilir.
Kişiselleştirilmiş Tedavi: Hastanın genetik profili ve tümörün özelliklerine göre geliştirilen tedavi planları, özellikle ileri evre hastalarda yaşam süresini olumlu yönde etkileyebilir.
Copyright 2025 | Doç. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı