Over (yumurtalık) kanseri, kadınlarda görülen ve sıklıkla ileri evrede tanı konulan, jinekolojik kanserler arasında en yüksek mortalite oranına sahip olan kanser türlerinden biridir. Tüm over kanserlerinin yaklaşık %90'ı epiteliyal kaynaklıdır. Diğer %10'luk kısım ise germ hücreli ve stromal hücreli tümörlerden oluşur. Sıklıkla sinsi seyirli olduğundan, tanı çoğunlukla evre III veya IV’te konur.
Yumurtalık kanserinin gelişmesinde birçok genetik, hormonal ve çevresel faktör rol oynar:
📌Genetik Yatkınlık: En önemli risk faktörlerinden biridir. Özellikle BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları taşıyan kadınlarda over kanseri riski %40-60 oranında artmıştır.
📌Aile Öyküsü: Anne, kız kardeş veya kızında meme, over veya kolon kanseri bulunan kadınlarda risk belirgin şekilde yüksektir.
📌İleri Yaş: Genellikle 50 yaşından sonra görülür. Postmenopozal dönemde risk artar.
📌Nulliparite: Hiç doğum yapmamış veya uzun süre emzirmemiş kadınlarda yumurtlamanın sürekli olması, kanser riskini artırır.
📌İnfertilite ve Uzun Süreli Ovülasyon: Sürekli hormonal uyarı, epitelyal hasarı artırarak kanser gelişimine zemin hazırlayabilir.
📌Hormon Replasman Tedavisi: Uzun süreli östrojen kullanımı risk faktörüdür.
📌Obezite: Vücut kitle indeksi yüksek olan bireylerde over kanseri riski artmıştır.
✅Doğum Kontrol Hapları: 5 yıl ve üzeri kullanım, over kanseri riskini %30-50 oranında azaltabilir.
✅Gebelik ve Emzirme: Her bir gebelik ve uzun süreli emzirme, yumurtlama süresini azalttığı için koruyucu etki sağlar.
✅Sağlıklı Beslenme ve Egzersiz: Obezite riskini azaltarak dolaylı yoldan koruma sağlar.
✅Genetik Danışmanlık: BRCA mutasyonu taşıyıcıları için koruyucu cerrahi (risk azaltıcı bilateral salpingo-ooforektomi) önerilebilir.
✅Sigara ve Alkol Tüketiminden Kaçınmak: Özellikle müsinöz over tümörlerinde sigara kullanımının riski artırdığı gösterilmiştir.
Over (yumurtalık) kanserinin belirti ve bulguları erken evrelerde genellikle belirsizdir ve bu nedenle sıklıkla ileri evrelerde tanı konulur. Ancak bazı kadınlarda erken evrede de belirtiler görülebilir. İşte over kanserinin olası belirti ve bulguları:
🔹Sık Görülen Belirtiler:
Karın Şişkinliği veya Şişkinlik Hissi: Özellikle kısa sürede ortaya çıkan ve geçmeyen karın şişliği.
Pelvik veya Karın Ağrısı: Sürekli veya aralıklı, künt veya keskin olabilen ağrı.
Çabuk Doyma veya Yemek Yemede Zorluk: Normalden daha az yemekle doygunluk hissi.
Sık İdrara Çıkma İhtiyacı: Ani veya sık idrar yapma isteği.
🔹Diğer Olası Belirtiler:
Yorgunluk: Nedeni bilinmeyen ve sürekli yorgunluk hissi.
Mide Rahatsızlığı: Bulantı, hazımsızlık veya gaz şikayetleri.
Sırt Ağrısı.
Cinsel İlişki Sırasında Ağrı.
Kabızlık.
Adet Düzensizlikleri veya Menopoz Sonrası Vajinal Kanama.
Açıklanamayan Kilo Kaybı veya Kilo Alımı.
Karında Sıvı Birikmesi (Asit) sonucu karın çevresinde artış.
Önemli Not: Bu belirtiler over kanserine özgü değildir ve daha yaygın görülen durumlarla da ilişkili olabilir. Ancak bu belirtilerden herhangi birinin sürekli hale gelmesi, sıklığının artması veya normalden farklı olması durumunda vakit kaybetmeden bir jinekolog veya jinekolojik onkoloğa başvurmak önemlidir. Özellikle risk faktörleri olan (ailede over kanseri öyküsü, BRCA gen mutasyonları vb.) kadınların bu belirtilere karşı daha dikkatli olması gerekmektedir. Erken teşhis, over kanserinde tedavi başarısını önemli ölçüde artırabilir.
Over (yumurtalık) kanserinin teşhisi, belirtilerin belirsiz olabilmesi nedeniyle genellikle zordur ve sıklıkla farklı yöntemlerin kombinasyonu ile konulur:
Jinekolojik Muayene: Doktor, pelvik bölgeyi elle muayene ederek yumurtalıklarda veya çevresindeki dokularda anormallik olup olmadığını kontrol eder.
Transvajinal Ultrasonografi (TVUS): Bu görüntüleme yöntemi ile yumurtalıklar ve rahim detaylı olarak incelenir. Kistlerin veya tümörlerin varlığı, boyutu ve yapısı değerlendirilir.
CA-125 Kan Testi: CA-125, bazı over kanseri türlerinde yükselebilen bir tümör belirtecidir. Ancak yüksek CA-125 seviyesi tek başına kanser tanısı koydurmaz, çünkü diğer durumlarda (örneğin endometriozis, pelvik enfeksiyonlar) da yükselebilir. Tanıya yardımcı bir araçtır.
Diğer Görüntüleme Yöntemleri:
Bilgisayarlı Tomografi (BT): Karın ve pelvik bölgenin detaylı görüntülerini alarak tümörün yayılımını ve diğer organlarla ilişkisini değerlendirmede kullanılır.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Bazı durumlarda BT'ye ek olarak veya BT'nin yetersiz kaldığı durumlarda kullanılabilir.
PET-BT: Kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılımını (metastaz) belirlemede yardımcı olabilir.
Biyopsi: Kesin tanı, şüpheli kitlelerden alınan doku örneğinin (biyopsi) patolojik olarak incelenmesiyle konulur. Biyopsi genellikle cerrahi yöntemlerle (laparoskopi veya açık cerrahi) veya bazen görüntüleme eşliğinde iğne biyopsisi ile alınır. Ancak iğne biyopsisi over kanserinde yaygın olarak tercih edilmez çünkü tümörün yayılma riskini artırabilir. Çoğu zaman tanı, tedavi amaçlı yapılan cerrahi sırasında alınan dokunun incelenmesiyle konulur.
Laparoskopi veya Açık Cerrahi: Hem tanı hem de tedavi amaçlı yapılabilir. Özellikle şüpheli kitlelerin çıkarılması ve patolojik incelemeye gönderilmesi için gereklidir. Cerrahi sırasında kanserin evrelemesi de yapılır.
Parasentez: Karında sıvı birikimi (asit) varsa, bu sıvı alınarak kanser hücreleri açısından incelenebilir.
Genetik Testler: Özellikle ailede over kanseri öyküsü olan veya BRCA gibi gen mutasyonları taşıyan kadınlarda genetik testler, risk değerlendirmesi ve tedavi planlaması açısından önemli olabilir.
Over kanseri tanısı genellikle bu yöntemlerin bir kombinasyonu ile konulur. Erken teşhis zor olduğu için, risk faktörlerine sahip kadınların düzenli jinekolojik kontrollerini yaptırması ve belirtileri fark ettiklerinde vakit kaybetmeden doktora başvurmaları önemlidir.
Over kanseri FIGO (Uluslararası Jinekoloji ve Obstetrik Federasyonu) sistemine göre evrelendirilir:
🔸Evre I: Tümör yalnızca bir veya her iki overde sınırlıdır.
🔸Evre II: Tümör, pelvis içine yayılmıştır (rahim, tüpler, mesane veya rektum gibi).
🔸Evre III: Karın zarına (periton) veya pelvik dışındaki lenf nodlarına yayılım vardır.
🔸Evre IV: Tümör, uzak organlara (karaciğer parankimi, akciğer, beyin) metastaz yapmıştır.
🔹Erken Evre (Evre I-II):
Cerrahi: Total abdominal histerektomi + bilateral salpingo-ooforektomi + omentektomi + pelvik ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu önerilir.
Adjuvan Kemoterapi: Yüksek riskli özellikler varsa (örneğin, yüksek dereceli tümör), kemoterapi (paklitaksel + karboplatin) uygulanır.
🔹Lokal İleri ve Metastatik Evre (Evre III-IV):
Primer Debulking Cerrahisi: Maksimum tümör yükünü azaltmak için uygulanır.
Adjuvan Kemoterapi: Cerrahiden sonra uygulanır.
Neoadjuvan Kemoterapi: Cerrahiye uygun olmayan hastalarda önce kemoterapi, sonra sitoredüktif cerrahi yapılabilir.
Bakım Tedavisi: Özellikle BRCA mutasyonu veya homolog rekombinasyon yetersizliği (HRD) olan hastalarda PARP inhibitörleri kullanılır.
➤ Kemoterapi: Paklitaksel ve karboplatin kombinasyonu, standart ilk basamak tedavidir.
➤ Bevacizumab: Anti-VEGF ajanıdır. Evre III ve IV hastalarda kemoterapiye eklenerek sağkalımı artırır.
➤ PARP İnhibitörleri:
➤ İmmünoterapiler: Şu an ileri evre ve nüks hastalarda klinik çalışmalarla değerlendirilmektedir.
➤ Hedefe Yönelik Tedaviler: Yeni nesil ajanlar, tümörün moleküler profiline göre uygulanmaktadır.
Over kanserinin sağkalımı, hastalığın evresine ve tedaviye yanıtına bağlı olarak değişkenlik gösterir:
Evre I: Erken evre hastalarda cerrahi ve gerekirse kemoterapi sonrası sağkalım oranı çok yüksektir.
Evre III-IV: Nüks oranı yüksektir. Ancak hedefe yönelik tedaviler ve PARP inhibitörleri ile sağkalım süresi uzatılmaktadır
Copyright 2025 | Doç. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı