Nükleer Tıp Tedavileri veya daha spesifik olarak Radyoligand Tedavisi (RLT), "teranostik" yaklaşımın önemli bir parçası olan, hedefe yönelik bir kanser tedavi yöntemidir. Bu tedavide, kanser hücrelerinin yüzeyinde veya içinde aşırı miktarda bulunan belirli moleküllere (reseptörler veya antijenler) özel olarak bağlanan bir "ligand" (taşıyıcı molekül) ile radyoaktif bir izotop (radyonüklid) birleştirilir. Amaç, radyoaktif maddeyi doğrudan kanserli hücrelere taşıyarak, sağlıklı dokulara minimum zarar verirken tümöre yüksek dozda radyasyon iletmektir.
Radyoligand tedavisi, kanser tedavisinde geleneksel radyoterapi ve kemoterapiden farklı bir prensibe sahiptir. Geleneksel radyoterapide dışarıdan bir ışınlama yapılırken, RLT'de radyoaktif madde vücuda enjekte edilir ve kanser hücrelerini içeriden hedef alır.
Temel Etki Mekanizmaları:
Radyoligand tedavileri, hedefledikleri moleküle ve kullanılan radyoaktif izotopun türüne göre çeşitlenir.
1. PSMA Hedefli Radyoligand Tedavisi
Hedef: Prostata Özgü Membran Antijeni (PSMA). PSMA, prostat kanseri hücrelerinin yüzeyinde, normal prostat dokusuna göre çok daha yüksek oranlarda bulunan bir proteindir. Ayrıca, prostat kanseri metastazlarında da yoğun olarak eksprese edilir.
Mekanizma: Lutesyum-177 (¹⁷⁷Lu) gibi beta yayan bir radyoizotop, PSMA'ya yüksek afiniteyle bağlanan bir liganda (örn: PSMA-617 veya PSMA-I&T) bağlanır. Bu radyofarmasötik, damar yoluyla hastaya enjekte edildiğinde, kan dolaşımıyla tüm vücuda yayılır ve PSMA proteinini yoğun olarak içeren prostat kanseri hücrelerine (primer tümör ve metastazlar) seçici olarak bağlanır. ¹⁷⁷Lu'nun yaydığı kısa menzilli beta radyasyonu, bu kanser hücrelerinin DNA'sına zarar vererek onları tahrip eder.
Gelişmiş İlaç Örnekleri: Lutetium (¹⁷⁷Lu) vipivotide tetraxetan (Pluvicto). Bu ilaç, metastatik, kastrasyona dirençli prostat kanserli (mCRPC) hastalarda, daha önce kemoterapi ve/veya diğer hormon tedavilerine yanıt vermeyen veya direnç geliştiren durumlarda kullanılır.
Kullanım Alanları: İleri evre, metastatik, kastrasyona dirençli prostat kanseri (mCRPC). Tedaviye başlanmadan önce hastanın Ga-68 PSMA PET/BT görüntülemesi ile tümörlerinin PSMA pozitifliği doğrulanmalıdır.
2. Nöroendokrin Tümörlerde Radyoligand Tedavisi (PRRT - Peptide Receptor Radionuclide Therapy) (Örn: Lutesyum-177 DOTATATE)
Hedef: Somatostatin Reseptörleri (SSTR). Nöroendokrin tümörler (NET'ler), hücre yüzeyinde somatostatin reseptörlerini (özellikle SSTR2) aşırı miktarda eksprese ederler.
Mekanizma: Lutesyum-177 (¹⁷⁷Lu) veya Yttrium-90 (⁹⁰Y) gibi radyoaktif izotoplar, somatostatin reseptörlerine bağlanan sentetik peptidlere (örn: DOTATATE, DOTATOC) bağlanır. Bu radyofarmasötikler, damar yoluyla verildiğinde, somatostatin reseptörlerini taşıyan nöroendokrin tümör hücrelerine hedeflenir ve radyasyon yayarak tümör hücrelerini öldürür.
Gelişmiş İlaç Örnekleri: Lutetium (¹⁷⁷Lu) oxodotreotide. Bu ilaç, somatostatin reseptörü pozitif gastroenteropankreatik nöroendokrin tümörlerin (GEP-NET'ler) tedavisinde kullanılır.
Kullanım Alanları: İleri evre, metastatik veya cerrahiye uygun olmayan somatostatin reseptörü pozitif nöroendokrin tümörler. Tedavi öncesinde hastanın Ga-68 DOTATATE PET/BT gibi somatostatin reseptörü bazlı görüntülemesi ile tümörlerinin hedefe uygunluğu doğrulanır.
3. Radyum-223 Diklorür (Xofigo) (Kemik Metastazları için)
Hedef: Özellikle prostat kanserinde yaygın görülen kemik metastazları. Radyum-223, kemik dokusundaki hidroksiapatit kristallerine kalsiyum benzeri bir şekilde bağlanır.
Mekanizma: Radyum-223 (²²³Ra), bir alfa (α) parçacığı yayıcı radyoizotoptur. Alfa parçacıkları, beta parçacıklarına göre daha yüksek enerjiye ve daha kısa menzile (hücre çapı kadar) sahiptir. Bu, radyasyonun doğrudan kemik metastazlarındaki kanser hücrelerini ve çevresindeki tümör mikroçevresini (örn. osteoblastları) hedef alarak tahrip etmesini sağlar. Kısa menzili, kemik iliği ve diğer sağlıklı dokulara verilen hasarı en aza indirir.
Kullanım Alanları: Semptomatik (ağrıya neden olan) kemik metastazları olan, kastrasyona dirençli prostat kanseri hastalarında sağkalımı uzatmak ve iskeletle ilişkili olayları (kırık, omurilik basısı) geciktirmek için kullanılır.
4. İyot-131 Tedavisi (Tiroid Kanseri ve Hipertiroidi için)
Hedef: Tiroid bezi ve tiroid kanseri hücreleri. Tiroid hücreleri, radyoaktif iyot (¹³¹I) dahil olmak üzere iyotu seçici olarak alıp konsantre etme yeteneğine sahiptir.
Mekanizma: İyot-131 (¹³¹I), hem beta (tedavi edici) hem de gama (görüntüleyici) ışınları yayan bir radyoizotoptur. Ağızdan kapsül veya sıvı formunda alındığında, tiroid bezindeki veya tiroid kanseri hücrelerindeki iyot taşıyıcıları tarafından emilir. Hücre içine alınan ¹³¹I, beta radyasyonu yayarak bu hücreleri yok eder.
Kullanım Alanları:
Diferansiye Tiroid Kanseri: Tiroid kanseri ameliyatından sonra kalan tiroid dokusunu veya vücuttaki tiroid kanseri metastazlarını (özellikle lenf nodları, akciğer veya kemik metastazları) yok etmek için kullanılır.
Hipertiroidi (Zehirli Guatr): Tiroid bezinin aşırı çalışmasını baskılamak için kullanılır.
Radyoligand tedavileri genellikle şu adımları içeren bir süreçtir:
Avantajları
Dezavantajları
Kemik İliği Baskılanması: Kan hücrelerinin üretiminde azalma (anemi, lökopeni, trombositopeni) görülebilir, özellikle yaygın kemik metastazları olan hastalarda.
Böbrek Toksisitesi: Radyasyonun böbrekler tarafından atılımı sırasında böbreklere zarar verme riski vardır. Bu riski azaltmak için tedavi sırasında amino asit infüzyonları kullanılabilir.
Tükürük Bezi Toksisitesi: Özellikle PSMA tedavilerinde, tükürük bezlerinde de PSMA ekspresyonu olduğu için ağız kuruluğu (kserostomi) görülebilir.
Diğer Yan Etkiler: Yorgunluk, bulantı, kusma, iştahsızlık gibi daha hafif yan etkiler de görülebilir.
Radyoligand tedavileri, nükleer tıp ve onkoloji alanında hızla gelişen, umut vadeden bir tedavi yöntemidir. Teranostik prensibiyle hastaya özel yaklaşım sunması, gelecekte daha fazla kanser türünde uygulanma potansiyelini artırmaktadır.
Copyright 2025 | Doç. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı