Meme Karsinoma İn Situ kanser hücrelerinin sadece meme kanallarında veya lobüllerinde (süt bezlerinde) yer aldığı, ancak bu hücrelerin çevre dokulara yayılmadığı bir durumdur. "In situ" terimi, "yerinde" anlamına gelir ve bu tür kanser hücrelerinin bulunduğu alanla sınırlı olduğunu ifade eder. Meme Karsinoma İn Situ, genellikle meme kanseri başlangıç aşamasıdır ve ilerlemeden tedavi edilirse, genellikle iyi prognoz gösterir. Ancak tedavi edilmezse, bu hücrelerin invaziv kanser haline gelme riski vardır. Duktal Karsinoma İn Situ (DKİS): Süt kanallarında başlayan ve çevre dokulara yayılmamış erken evre bir meme kanseri türüdür. Lobüler Karsinoma İn Situ (LKİS): Süt üreten lobüllerde gelişen, çevre dokulara yayılmayan anormal hücre büyümesiyle karakterizedir.
Meme Karsinoma İn Situbazı risk faktörleri vardır. Bunlar şunları içerebilir:
📌Yaş: Meme Karsinoma İn Situgenellikle menopoz sonrası kadınlarda görülür. Yaş ilerledikçe risk artar.
📌Aile Geçmişi: Ailede meme kanseri öyküsü bulunan kişilerde risk artmaktadır.
📌Genetik Faktörler: BRCA1 ve BRCA2 gibi genetik mutasyonlar Meme Karsinoma İn Situgelişme riskini artırabilir.
📌Hormonal Faktörler: Hormon tedavisi almak veya hormonlara duyarlı meme kanseri öyküsü olan kişilerde Meme Karsinoma İn Situgelişme riski daha yüksek olabilir.
📌Geçmişte Meme Kanseri: Daha önce meme kanseri geçirmiş bir kadının Meme Karsinoma İn Situgelişme riski yüksektir.
📌Obezite: Aşırı kilolu olmak, özellikle menopoz sonrası, Meme Karsinoma İn Situriskini artırabilir.
📌Alkol Tüketimi: Aşırı alkol tüketimi meme kanseri riskini artırabilir.
📌Radyasyon: Meme bölgesine daha önce verilen radyasyon tedavisi, Meme Karsinoma İn Situriskini artırabilir.
Meme Karsinoma İn Situgelişme riskini azaltmak için aşağıdaki adımlar alınabilir:
✅Erken Teşhis: Düzenli mamografi taramaları ve meme muayeneleri, Meme Karsinoma İn Situerken evrede tespit edilmesine yardımcı olabilir. Erken teşhis, tedavi başarısını artırır.
✅Sağlıklı Yaşam Tarzı: Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı bir diyet uygulamak, aşırı kilodan kaçınmak ve sigara içmemek gibi yaşam tarzı değişiklikleri kanser riskini azaltabilir.
✅Genetik Testler: Ailede meme kanseri öyküsü olan bireyler, BRCA1 veya BRCA2 gibi genetik testler yaptırarak genetik risklerini öğrenebilir ve buna göre önlemler alabilirler.
✅Hormonal Tedavi: Hormon tedavisi alan kadınlar, doktorlarıyla riskleri değerlendirerek alternatif tedavi yöntemleri üzerine konuşabilirler.
✅Alkol ve Sigara Kullanımından Kaçınmak: Alkol tüketimi ve sigara kullanımı, meme kanseri riskini artıran faktörlerdir. Bu nedenle bu alışkanlıklardan kaçınılmalıdır.
Meme karsinoma in situ (MKİS), meme kanserinin erken bir evresidir ve iki ana tipi bulunur: Duktal Karsinoma İn Situ (DKİS) ve Lobüler Karsinoma İn Situ (LKİS). "İn situ" terimi, kanser hücrelerinin orijinal konumlarında kaldığı ve çevre dokuya yayılmadığı anlamına gelir. Bu nedenle, MKİS genellikle belirti vermez ve çoğu zaman rutin mamografi taraması sırasında tesadüfen saptanır.
Ancak bazı durumlarda, özellikle DKİS'te, nadiren de olsa bazı belirti ve bulgular ortaya çıkabilir:
Duktal Karsinoma İn Situ (DKİS) Belirti ve Bulguları (Nadir):
🔹Memede Ele Gelen Kitle: Çoğu DKİS kitlesi palpe edilemez (elle hissedilemez). Ancak bazı durumlarda küçük bir kitle hissedilebilir.
🔹Meme Başından Anormal Akıntı: Özellikle tek memeden gelen, kendiliğinden olan, kanlı veya berrak akıntı nadiren DKİS'in bir belirtisi olabilir.
🔹Meme Cildinde Değişiklikler: Çok nadiren meme cildinde hafif bir çöküntü, buruşukluk veya kızarıklık görülebilir.
🔹Meme Başında Kaşıntı veya Kabuklanma: Paget hastalığı adı verilen nadir bir DKİS türünde meme başı ve çevresinde kaşıntılı, kırmızı ve kabuklu bir görünüm olabilir.
Lobüler Karsinoma İn Situ (LKİS) Belirti ve Bulguları:
LKİS genellikle hiçbir belirtiye neden olmaz. Elle hissedilebilen bir kitle veya mamografide belirgin bir anormallik oluşturması nadirdir. Çoğu zaman, başka nedenlerle yapılan bir meme biyopsisi sırasında tesadüfen saptanır. LKİS, meme kanseri için bir risk faktörü olarak kabul edilir ve genellikle kanser öncüsü bir durum olarak değerlendirilir.
Önemli Notlar:
Meme karsinoma in situ (hem DKİS hem de LKİS) çoğu zaman belirti vermediği için düzenli meme kanseri taramaları (mamografi) erken teşhis için hayati önem taşır.
Yukarıda belirtilen nadir semptomlardan herhangi birini yaşamanız durumunda vakit kaybetmeden bir doktora başvurmanız önemlidir. Ancak bu belirtilerin MKİS dışında başka nedenleri de olabileceği unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, meme karsinoma in situ genellikle sessiz seyreder ve tarama yöntemleriyle saptanır. Nadir durumlarda DKİS bazı hafif belirtilere yol açabilirken, LKİS genellikle belirti vermez. Erken teşhis ve uygun tedavi planlaması için düzenli taramaların önemi büyüktür.
Meme karsinoma in situ (MKİS) teşhisi genellikle görüntüleme yöntemleri ve ardından yapılan biyopsi ile konulur. Belirti vermemesi nedeniyle çoğu zaman rutin taramalar sırasında saptanır. İşte MKİS teşhis sürecinin adımları:
📌Görüntüleme Yöntemleri:
Mamografi: Duktal Karsinoma İn Situ (DKİS) sıklıkla mamografide mikrokalsifikasyonlar (küçük kireçlenmeler) şeklinde saptanır. Bu kireçlenmeler tek başına veya bir alanda kümelenmiş halde görülebilir ve kanser hücrelerinin aktivitesinin bir göstergesi olabilir. Bazı DKİS türleri kitle olarak da görülebilir. Lobüler Karsinoma İn Situ (LKİS) ise genellikle mamografide belirgin bir anormallik oluşturmaz ve daha çok tesadüfen biyopsi sırasında saptanır.
Ultrasonografi (USG): Mamografide saptanan şüpheli alanların daha detaylı değerlendirilmesinde kullanılır. DKİS bazen USG'de solid bir kitle veya non-spesifik değişiklikler şeklinde görülebilir. LKİS genellikle USG'de de belirgin bir bulguya yol açmaz.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Yüksek riskli kadınlarda tarama amaçlı veya mamografi ve USG ile kesin tanı konulamayan durumlarda ek bilgi sağlamak için kullanılabilir. DKİS'in yaygınlığını değerlendirmede rol oynayabilir. LKİS'in saptanmasında mamografi ve USG kadar etkili değildir, ancak bazı durumlarda şüpheli alanları gösterebilir.
📌 Biyopsi: Kesin MKİS tanısı biyopsi ile konulur. Görüntüleme yöntemleriyle saptanan şüpheli alanlardan doku örneği alınarak patolojik incelemeye gönderilir. Biyopsi yöntemleri şunlardır:
Stereotaktik Biyopsi: Mamografi rehberliğinde, elle palpe edilemeyen mikrokalsifikasyonlardan veya şüpheli alanlardan doku örneği alınır.
Ultrasonografi (USG) Eşliğinde Biyopsi: USG'de görülen şüpheli kitlelerden veya alanlardan iğne biyopsisi (çekirdek biyopsi) alınır.
Cerrahi Biyopsi (Eksizyonel Biyopsi): Şüpheli kitlenin veya alanın cerrahi olarak tamamen çıkarılmasıdır. Hem tanı hem de tedavi amaçlı yapılabilir.
📌Patolojik İnceleme: Biyopsi örneği bir patolog tarafından mikroskop altında incelenir. Patolog, kanser hücrelerinin varlığını teyit eder ve bu hücrelerin bazal membranı aşmadığını belirler. Bu, "in situ" tanımının temelini oluşturur, yani kanser hücreleri orijinal duktus (süt kanalı) veya lobül (süt bezesi) içinde sınırlıdır ve çevre dokuya yayılmamıştır. Patolojik inceleme ayrıca MKİS'in tipini (DKİS veya LKİS) ve DKİS ise grade'ini (hücrelerin ne kadar anormal göründüğünü) belirler.
Özetle Meme Karsinoma İn Situ Teşhisi:
Çoğu zaman rutin mamografi taraması sırasında şüpheli bulgular saptanır (özellikle DKİS için mikrokalsifikasyonlar). LKİS genellikle görüntülemede belirgin bir bulgu vermez.
Şüpheli alanlardan stereotaktik biyopsi, USG eşliğinde biyopsi veya cerrahi biyopsi ile doku örneği alınır.
Patolog, biyopsi örneğini mikroskop altında inceleyerek kanser hücrelerinin varlığını ve bazal membranı aşmadığını teyit ederek MKİS tanısını koyar. Ayrıca tip ve grade belirlenir.
Erken teşhis, meme karsinoma in situ'nun çevre dokuya yayılmadan tedavi edilmesini sağlar ve invaziv meme kanseri gelişme riskini azaltır. Bu nedenle düzenli meme kanseri taramalarına katılmak büyük önem taşır
Meme Karsinoma İn Situevrelemesi genellikle kanserin yayılma derecesine göre belirlenir. Ancak DCIS, henüz çevre dokulara yayılmamış ve sadece meme kanallarında veya süt bezlerinde yer alıyorsa, genellikle Evre 0 olarak kabul edilir. DCIS’in evrelemesinde dikkate alınan faktörler şunlardır:
🔸Kanserin boyutu: Kanser hücrelerinin bulunduğu alanın büyüklüğü.
🔸Kanserin yerleşimi: Kanserin hangi bölgelere yayıldığı (örneğin sadece bir kanal mı yoksa daha geniş alan mı etkilenmiş).
🔸Mikrokalsifikasyonlar: Meme dokusunda kalsiyum birikintileri görüldüğünde, bu durum kanserin daha erken aşamalarını gösterebilir.
Meme Karsinoma İn Situ, meme içinde yerinde sınırlı olduğu için evrelemesi genellikle invaziv meme kanseri kadar karmaşık değildir.
Meme Karsinoma İn Situ, erken evrelerinden biri olduğundan, tedavi genellikle kanserin yayılmadan kontrol altına alınmasını hedefler. Tedavi seçenekleri şunları içerir:
🔹Cerrahi Müdahale: Meme Karsinoma İn Situhastaların çoğunda tedavi, kanserli doku cerrahi olarak çıkarılmasını içerir. Bu işlem, lumpektomi (kanserli dokunun çıkarılması) veya daha geniş bir cerrahi işlem olan mastektomi (memenin tamamının alınması) olabilir.
🔹Radyoterapi: Lumpektomi sonrası kalan kanser hücrelerini yok etmek için radyoterapi uygulanabilir. Bu tedavi, Meme Karsinoma İn Situtekrarlama riskini azaltmaya yardımcı olur.
🔹Hormon Tedavisi: Estrojen ve progesteron hormonlarına duyarlı Meme Karsinoma İn Situvakalarında, hormon tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi, kanser hücrelerinin büyümesini engellemeyi hedefler.
🔹Kriyoterapi: Nadir durumlarda, Meme Karsinoma İn Situdokular dondurularak tedavi edilebilir.
Meme Karsinoma İn Situ, genellikle yerinde kanser olduğu için sistemik tedavi (tüm vücuda yayılan tedavi) gerektirmez. Ancak bazı vakalarda, özellikle yüksek risk taşıyan Meme Karsinoma İn Situvakalarında aşağıdaki tedavi seçenekleri kullanılabilir:
➤ Hormon Tedavisi: Estrojen reseptörü pozitif Meme Karsinoma İn Situvakalarında, tamoksifen veya aromataz inhibitörleri gibi hormon tedavileri kullanılabilir. Bu tedavi, kanserin tekrarını önlemeye yardımcı olabilir.
➤ Radyoterapi: Bazı Meme Karsinoma İn Situvakalarında, cerrahiden sonra kanserin tekrarını engellemek için radyoterapi uygulanabilir.
➤ Kemoterapi ve İmmünoterapiler: Genellikle Meme Karsinoma İn Situerken evre kanser olduğu için kemoterapi ve immünoterapiler genellikle kullanılmaz. Ancak bazı yüksek riskli durumlarda, bu tedavi yöntemlerine başvurulabilir.
Duktal Karsinoma İn Situ (DKİS): DKİS, süt kanallarında sınırlı kalan kanser hücrelerini ifade eder. Erken teşhis ve tedavi ile 5 yıllık sağkalım oranı %98-100 arasındadır. Ancak, DKİS tedavi edilmezse, invaziv meme kanserine dönüşme riski bulunmaktadır. Meme koruyucu cerrahi ve radyoterapi kombinasyonu, uzun dönemde lokal nüks oranını %15 civarına düşürebilir.
Lobüler Karsinoma İn Situ (LKİS): LKİS, süt üreten lobüllerde başlayan ve genellikle belirti vermeyen bir durumdur. LKİS'li kadınlarda, invaziv meme kanseri gelişme riski yıllık yaklaşık %1-2 olup, bu risk her iki meme için de geçerlidir. Uzun vadede, 20 yıl içinde kümülatif risk %20'ye ulaşabilir. Bununla birlikte, LKİS tanısı konan kadınların meme kanserine bağlı sağkalım oranları 10 ve 20 yıllık takiplerde sırasıyla %98.8 ve %96.3 gibi yüksek seviyelerde bulunmuştur.
Genel Sağkalım Oranları: Genel olarak, Evre 0 (MKİS) meme kanserinde, 5 yıllık sağkalım oranı %100'e yakındır.
Copyright 2025 | Doç. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı