Kaposi sarkomu, kan damarlarından veya lenf damarlarından kaynaklanan nadir bir kanser türüdür. Genellikle ciltte, ağız içinde ve iç organlarda, özellikle karaciğer ve akciğerlerde tümörler oluşturur. Kaposi sarkomu, özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde yaygındır. Virüslerden biri olan Human Herpesvirus 8 (HHV-8), bu kanserin gelişimine neden olabilir. Kaposi sarkomu, genellikle mor, kırmızı veya kahverengi lezyonlar şeklinde kendini gösterir. Bu lezyonlar, deri altındaki damarları etkileyen kanserli hücrelerin çoğalması sonucu oluşur.
Kaposi sarkomu kanserinin risk faktörleri arasında:
📌HIV/AIDS: Kaposi sarkomu, HIV enfeksiyonu nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflayan bireylerde yaygın olarak görülür. HIV enfeksiyonu bağışıklık hücrelerini zayıflatarak, HHV-8 virüsünün etkilerini artırır.
📌Human Herpesvirus 8 (HHV-8) Enfeksiyonu: HHV-8 virüsü, Kaposi sarkomunun başlıca nedenidir. HHV-8 virüsü enfekte olduktan sonra, kanserin gelişimine yol açabilir.
📌Bağışıklık Sistemi Zayıflığı: Organ nakli yapılan bireylerde bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanıldığı için Kaposi sarkomu riski artar.
📌Yaş: Kaposi sarkomu, genellikle 50 yaş üstü erkeklerde daha sık görülür. Bununla birlikte, HIV/AIDS'li kişilerde genç yaşta da gelişebilir.
📌Cinsiyet: Erkeklerde Kaposi sarkomu daha sık görülür. Bu, erkeklerin bağışıklık sistemlerinin kadınlara göre farklı çalışmasından kaynaklanabilir.
📌Coğrafi ve Etnik Faktörler: Kaposi sarkomu, özellikle Afrika, Orta Doğu ve Güneydoğu Asya gibi bölgelerde yaygın olarak görülür.
Kaposi sarkomundan korunmak için aşağıdaki önlemler alınabilir:
✅HIV Enfeksiyonundan Kaçınma: HIV enfeksiyonunun engellenmesi, Kaposi sarkomu riskini azaltır. Bunun için korunmasız cinsel ilişkiden kaçınılmalı ve hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.
✅HHV-8 Enfeksiyonuna Karşı Korunma: HHV-8 virüsü genellikle cinsel temas yoluyla bulaşır. Virüsten korunmak için cinsel sağlık önlemleri almak önemlidir.
✅Bağışıklık Sistemi Sağlığını Destekleme: Bağışıklık sistemi sağlığını korumak, Kaposi sarkomu riskini azaltabilir. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz yapma ve stresi yönetme gibi alışkanlıklar bağışıklık sistemini güçlendirebilir.
✅İlaç Kullanımı: Organ nakli sonrası bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanan bireylerin, doktorlarıyla düzenli takip yaparak bu ilaçların etkilerini kontrol etmeleri önemlidir.
Kaposi sarkomu (KS), kan ve lenf damarlarının iç yüzeyindeki hücrelerden kaynaklanan nadir bir kanser türüdür. Human herpes virüs 8 (HHV-8) ile ilişkilidir. Bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde (HIV/AIDS hastaları, organ nakli sonrası immünsüpresif ilaç kullananlar) daha sık görülür. KS'nin bulguları, tipine ve tuttuğu organlara göre değişiklik gösterebilir:
Deri Lezyonları (En Sık Görülen Bulgular):
Mor, kırmızı veya kahverengi lekeler veya yumrular: Bunlar ciltte, özellikle bacaklarda, ayaklarda ve yüzde ortaya çıkar. Başlangıçta küçük ve düz olabilirler, zamanla kabarık nodüllere veya daha büyük alanlara dönüşebilirler.
Ağrısızlık: Cilt lezyonları genellikle ağrısızdır, ancak bazı durumlarda hassasiyet veya ağrı olabilir.
Çoklu lezyonlar: KS genellikle aynı anda birden fazla cilt bölgesinde ortaya çıkar.
Yavaş veya hızlı büyüme: Lezyonların büyüme hızı KS'nin tipine ve hastanın bağışıklık durumuna göre değişebilir.
Mukozal Lezyonlar:
Ağız içi lezyonlar: Özellikle sert damakta ve diş etlerinde mor renkli lekeler veya yumrular görülebilir. Bu lezyonlar yemek yemeyi zorlaştırabilir.
Burun içi lezyonlar: Burun tıkanıklığı veya kanamaya neden olabilir.
Genital bölge lezyonları: Cilt lezyonlarına benzer görünümdedir.
Lenf Ödem:
Lenf damarlarının tutulumuna bağlı olarak, özellikle bacaklarda ve ayak bileklerinde şişlik (lenfödem) gelişebilir.
İç Organ Tutulumu (İleri Evrelerde Daha Sık):
Akciğerler: Nefes darlığı, öksürük, göğüs ağrısı veya kanlı balgam görülebilir.
Sindirim sistemi: Karın ağrısı, ishal, kusma veya gastrointestinal kanama (dışkıda kan) olabilir.
Lenf düğümleri: Vücudun çeşitli yerlerinde lenf düğümlerinde şişlikler hissedilebilir.
Kaposi sarkomu teşhisi, klinik muayene ve çeşitli tanı yöntemlerinin kombinasyonu ile konulur:
Klinik Muayene: Doktor, ciltteki tipik lezyonları görerek KS'den şüphelenebilir. Hastanın tıbbi öyküsü, özellikle HIV durumu veya bağışıklık sistemini etkileyen diğer durumlar sorgulanır.
Deri Biyopsisi: Kesin tanı için şüpheli cilt lezyonundan biyopsi alınır. Biyopsi örneği patoloji laboratuvarında mikroskop altında incelenir. KS'nin karakteristik hücreleri ve damar yapıları patolog tarafından tanımlanır. İmmünhistokimyasal testlerle HHV-8 varlığı da doğrulanabilir.
Kan Testleri: HIV enfeksiyonu ve bağışıklık sisteminin durumu değerlendirilir. HHV-8 antikoru varlığı da araştırılabilir.
Görüntüleme Yöntemleri (İç Organ Tutulumunu Değerlendirmek İçin):
Göğüs Röntgeni: Akciğer tutulumunu değerlendirmek için ilk basamak görüntülemedir.
Bilgisayarlı Tomografi (BT): Toraks, abdomen ve pelvisin BT taraması, akciğerler, lenf düğümleri ve diğer iç organlardaki olası tümörleri saptamada daha detaylı bilgi sağlar.
Pozitron Emisyon Tomografisi-Bilgisayarlı Tomografi (PET-BT): Kanser yayılımını değerlendirmede ve tedavi yanıtını izlemede faydalı olabilir.
Endoskopi: Sindirim sistemi tutulumundan şüpheleniliyorsa (karın ağrısı, kanama gibi belirtiler varsa) üst endoskopi veya kolonoskopi yapılabilir. Bu yöntemlerle sindirim kanalının iç yüzeyi görüntülenir ve biyopsi alınabilir.
Bronkoskopi: Akciğer tutulumundan şüpheleniliyorsa (nefes darlığı, öksürük gibi belirtiler varsa) bronkoskopi ile hava yolları görüntülenir ve biyopsi alınabilir.
Kaposi sarkomunun evrelemesi, kanserin yayılma düzeyine ve vücutta hangi organları etkilediğine göre yapılır. Kaposi sarkomu için yaygın olarak kullanılan evreleme sistemi, TNM (Tümör, Nodus, Metastaz) evreleme sistemidir. Bu evreleme şeması şu şekilde açıklanabilir:
T (Tümör): Tümörün büyüklüğü ve yayılma derecesi değerlendirilir. Cilt lezyonlarının sayısı ve büyüklüğü bu evrede dikkate alınır.
N (Nodus): Lenf bezlerine yayılma olup olmadığı kontrol edilir. Kaposi sarkomu, lenfatik sisteme yayılabilir.
M (Metastaz): Kanserin vücudun diğer organlarına (akciğerler, karaciğer, mide gibi) yayılıp yayılmadığı belirlenir.
Evrelemenin amacı, tedavi seçeneklerini belirlemek ve hastanın tedaviye nasıl yanıt vereceğini öngörmektir.
Kaposi sarkomu tedavisi, kanserin evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve bağışıklık sisteminin gücüne bağlı olarak değişir:
🔸Evre 1 (Erken Evre): Lezyonlar yalnızca ciltte bulunuyorsa, tedavi genellikle lokal tedaviyle yapılır. Lazer tedavisi, kriyoterapi veya cerrahi müdahale kullanılabilir.
🔸Evre 2 (Yerel Yayılım): Lezyonlar birden fazla vücut bölgesine yayılmışsa, tedavi genellikle sistemik tedaviye yönelir. Radyoterapi veya kemoterapi kullanılabilir.
🔸Evre 3 (Lenf Bezlerine Yayılım): Kaposi sarkomunun lenf bezlerine yayılmasının ardından, sistemik tedavi gereklidir. Kemoterapi, immünoterapiler veya hedefe yönelik tedaviler düşünülebilir.
🔸Evre 4 (Uzak Metastaz): Kanser vücudun uzak bölgelerine yayıldıysa, tedavi daha agresif ve multidisipliner olmalıdır. İmmünoterapiler, kemoterapi ve hedefe yönelik tedavi kombinasyonları bu evrede tercih edilebilir.
Kaposi sarkomu tedavisinde kullanılan güncel sistemik tedavi seçenekleri şunlardır:
🔹Kemoterapi: Kaposi sarkomunun tedavisinde kemoterapi ilaçları kullanılabilir. Bu tedavi, kanser hücrelerinin büyümesini engellemeyi amaçlar.
🔹İmmünoterapiler: Bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücrelerine karşı savaşmasını sağlayan tedavi yöntemleridir. Kaposi sarkomunda, interferon tedavisi sıklıkla kullanılır.
🔹Antiviral Tedavi: HHV-8 virüsüne karşı antiviral tedavi, enfeksiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
🔹Hedefe Yönelik Tedavi: Kaposi sarkomu tedavisinde, kanser hücrelerinin özel moleküler hedeflerine yönelik tedavi yöntemleri de uygulanabilir. Bu tedavi, sağlıklı dokulara zarar vermeden kanser hücrelerini hedef alır.
🔹Radyoterapi: Yalnızca ciltteki veya lenf bezlerindeki lezyonlar için radyoterapi önerilebilir. Bu tedavi, kanserli hücreleri hedef alarak yok eder.
Kaposi sarkomu (KS), bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde (HIV/AIDS hastaları, organ nakli alıcıları vb.) daha sık görülen bir yumuşak doku kanseridir. Yaşam süresi ve sağkalım oranları, hastalığın yayılımına, bağışıklık sisteminin durumuna ve uygulanan tedaviye bağlı olarak değişiklik gösterir.
5 Yıllık Sağkalım Oranları:
Lokalize Kaposi Sarkomu (Sadece deri veya ağızda sınırlı): %70-90
Bölgesel Yayılım (Lenf nodlarına veya çevre dokulara yayılmış): %50-70
Uzak Organ Metastazı (Akciğer, mide-bağırsak sistemi gibi organlara sıçramış): %30-50
HIV ile ilişkili Kaposi Sarkomu (Antiretroviral tedaviye yanıt veren hastalarda): %80'e kadar
Copyright 2025 | Doç. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı