 
                    Evet, ailede kanser öyküsü olan bireyler için, kanser riskini azaltmaya yönelik özel stratejiler ve yaklaşımlar bulunmaktadır. "Kanserli aile öyküsü", özellikle birinci derece akrabalarda (ebeveyn, kardeş, çocuk) birden fazla kanser vakası, genç yaşta kanser teşhisi veya aynı ailede nadir kanser türlerinin görülmesi durumunda daha fazla önem kazanır. Bu durum, genetik bir yatkınlığın olabileceğine işaret edebilir.
Özel Risk Azaltma Stratejileri:
Genetik Danışmanlık ve Testler:
Danışmanlık: Aile öyküsünde belirli kanser türleri (meme, yumurtalık, kolon, pankreas, prostat vb.) varsa, bir genetik danışman veya genetik onkolog ile görüşmek ilk adımdır. Onlar, aile öykünüzü değerlendirerek genetik bir risk olup olmadığını belirleyebilir.
Genetik Testler: BRCA1/2 (meme, yumurtalık, prostat, pankreas), Lynch sendromu genleri (kolon, rahim), TP53 (Li-Fraumeni sendromu) gibi bilinen kanser sendromlarıyla ilişkili genlerde mutasyon olup olmadığını belirlemek için genetik testler yapılabilir.
Önemi: Bir mutasyonun tespit edilmesi, bireyin kansere yakalanma riskini netleştirir ve kişiye özel önleme stratejilerinin geliştirilmesine olanak tanır.
Yoğunlaştırılmış veya Erken Başlayan Tarama Programları:
Genetik risk taşıyan bireyler veya güçlü aile öyküsü olanlar için, genel popülasyona göre daha erken yaşta ve daha sık aralıklarla tarama testleri önerilebilir.
Örnekler:
Meme Kanseri: BRCA mutasyonu taşıyan kadınlar için daha genç yaşta mamografiye başlama, düzenli meme MRG'si (manyetik rezonans görüntüleme) ve klinik meme muayeneleri.
Kolon Kanseri: Lynch sendromu taşıyanlar için daha genç yaşta ve daha sık kolonoskopi.
Prostat Kanseri: Aile öyküsü olan erkekler için daha erken yaşta PSA taraması ve düzenli muayene.
Risk Azaltıcı Cerrahi (Proflaktik Cerrahi):
Çok yüksek genetik risk taşıyan ve diğer stratejilerin yeterli olmadığı durumlarda, bazı organların kanser gelişmeden önce cerrahi olarak çıkarılması düşünülebilir.
Örnekler:
Meme Kanseri: BRCA mutasyonu taşıyan kadınlarda risk azaltıcı mastektomi (memelerin alınması).
Yumurtalık Kanseri: BRCA mutasyonu taşıyan kadınlarda risk azaltıcı salpingo-ooferektomi (yumurtalık ve fallop tüplerinin alınması).
Kolon Kanseri: Lynch sendromu taşıyan bazı hastalarda risk azaltıcı kolektomi (kalın bağırsağın bir kısmının veya tamamının alınması).
Bu kararlar, hastanın bireysel durumu, risk derecesi ve kişisel tercihleri göz önünde bulundurularak multidisipliner bir ekip tarafından dikkatle değerlendirilir.
Kemoprevansiyon (İlaçla Önleme):
Bazı durumlarda, kanser riskini azaltmaya yardımcı olabilecek ilaçlar kullanılabilir.
Örnekler:
Meme kanseri riski yüksek olan kadınlarda tamoksifen veya raloksifen gibi ilaçlar, meme kanseri riskini azaltabilir.
Aspirin ve bazı NSAID'lerin (nonsteroid anti-enflamatuar ilaçlar) kolon kanseri riskini azaltabileceğine dair araştırmalar bulunmaktadır, ancak bu tür kullanımlar doktor kontrolünde olmalıdır.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
Kalıtsal risk olsa bile, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri kanser riskini daha da azaltabilir. Bu, sigaradan uzak durmak, sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı kiloyu korumak ve alkol tüketimini sınırlamak gibi genel kanser önleme stratejilerini içerir (bkz. Soru 3).
Kanserli aile öyküsü olan her bireyin kansere yakalanacağı anlamına gelmez. Genetik yatkınlık, sadece riski artıran bir faktördür. Bu stratejiler, bu artmış riski yönetmek ve olası bir kanser gelişimini mümkün olduğunca erken yakalamak veya önlemek için tasarlanmıştır. Bu nedenle, aile öykünüzü doktorunuzla paylaşmanız ve bireysel risk değerlendirmesi yaptırmanız çok önemlidir.
Copyright 2025 | Prof. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı