Az Pişmiş veya Çiğ Hayvansal Gıdalar: Bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda gıda kaynaklı enfeksiyon riski çok yüksektir.
Çiğ veya az pişmiş et/kümes hayvanları: Salmonella, E. coli gibi bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilir.
Çiğ veya az pişmiş balık ve deniz ürünleri: Suşi, istiridye, midye gibi ürünler enfeksiyon riski taşır.
Çiğ veya az pişmiş yumurta: Çiğ yumurta içeren mayonez, bazı tatlılar (tiramisu) veya ev yapımı dondurmalar riskli olabilir.
Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri: Çiğ süt, pastörize edilmemiş peynirler (küflü peynirler dahil) ve yoğurtlar bakteri içerebilir.
Yıkanmamış veya Az Yıkanmış Meyve ve Sebzeler:
Toprakta yetişen veya iyi yıkanmamış meyve ve sebzeler üzerinde bakteri, virüs ve parazit barındırabilir.
Kabuklu meyve ve sebzelerin kabuklarını iyice yıkadıktan sonra soymak daha güvenlidir.
Salata barlarından veya hazır salatalardan kaçınmak gerekebilir.
Kötü Hijyen Koşullarında Hazırlanmış Yiyecekler:
Gıda hijyeninden emin olunmayan yerlerde, özellikle seyyar satıcılardan veya kalabalık büfelerden yemek yemekten kaçınılmalıdır.
Aşırı İşlenmiş Gıdalar ve Fast Food:
Genellikle yüksek miktarda tuz, şeker, sağlıksız yağ ve katkı maddeleri içerirler. Besin değerleri düşüktür ve bağışıklık sistemine faydaları sınırlıdır.
Hazır çorbalar, cipsler, paketli atıştırmalıklar mümkün olduğunca az tüketilmelidir.
Aşırı Baharatlı, Yağlı ve Asitli Yiyecekler (Yan Etkilere Göre):
Bulantı/Kusma veya Ağız Yaraları (Mukozit) varsa:
Baharatlı, asitli (limon, domates, sirke içeren), çok tuzlu veya sert/kaba (kızarmış ekmek, cips) yiyeceklerden kaçınmak gerekir.
Çok yağlı yiyecekler de bulantıyı tetikleyebilir.
İshal varsa: Yüksek lifli, yağlı, süt ürünleri (laktoz intoleransı varsa) ve kafeinli içecekler ishali kötüleştirebilir.
Alkol:
Alkol, bağışıklık sistemini zayıflatabilir, karaciğer üzerinde ek yük oluşturabilir ve bazı ilaçlarla etkileşime girebilir. Ayrıca mukoziti (ağız yaralarını) kötüleştirebilir. Tedavi sürecinde alkolden tamamen kaçınmak en iyisidir.
Şekerli İçecekler ve Aşırı Şeker Tüketimi:
Kanser hücrelerinin şekeri beslediği yaygın bir yanılgı olsa da, aşırı şeker tüketimi doğrudan kanseri "beslemez". Ancak, aşırı şeker alımı kilo alımına, inflamasyona yol açabilir ve vücudun genel sağlığı için zararlıdır. Tedavi sürecinde enerji ihtiyacını sağlıklı karbonhidratlardan karşılamak daha iyidir.
Bazı Bitkisel Takviyeler ve Çaylar (Doktor Onayı Olmadan):
Bazı bitkisel ürünler, kemoterapi veya diğer ilaçlarla ciddi etkileşimlere girebilir, tedavinin etkinliğini azaltabilir veya toksisitesini artırabilir. Örneğin, St. John's Wort (Sarı Kantaron) birçok ilacın etkisini değiştirebilir. Ginkgo biloba veya ginseng gibi bazı bitkiler kanama riskini artırabilir. Kesinlikle doktorunuza danışmadan hiçbir bitkisel ürünü veya takviyeyi kullanmayın.
Greyfurt ve Greyfurt Suyu:
Greyfurt, bazı kemoterapi ilaçları ve diğer ilaçlarla (örn. kolesterol ilaçları) etkileşime girerek ilaçların vücuttaki seviyelerini değiştirebilir. Tedavi sırasında greyfurt ve greyfurt suyundan kaçınılmalıdır.
Her zaman doktorunuza veya diyetisyeninize danışarak size özel beslenme planınızı oluşturun. Genel öneriler, sizin için geçerli olmayabilir veya doktorunuzun özel talimatları olabilir. Unutmayın ki beslenme, kanser tedavisinin önemli bir parçasıdır ve doğru beslenme, iyileşmenize ve yaşam kalitenizi artırmanıza yardımcı olur.
Copyright 2025 | Doç. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı