İnce bağırsak kanseri, İnce bağırsak, mide ile kalın bağırsak arasında yer alan, sindirim sürecinde yiyeceklerin emilmesini sağlayan bir organdır. İnce bağırsak kanseri, ince bağırsakta (duodenum, jejunum veya ileumda) meydana gelen kanserdir. Çoğu zaman geç fark edilmesi, bu kanserin daha zor tedavi edilmesine neden olabilir. İnce bağırsak kanserinin çeşitleri arasında adenokarsinom, sarkom, lenfoma ve Karsinoid tümörler bulunur. İnce bağırsak kanseri, nadiren görülmesine rağmen, bu organın herhangi bir bölümünde oluşabilen kanser türlerinden biridir.
İnce bağırsak kanseri ve apandisit tümörleri için bazı risk faktörleri şunlar olabilir:
📌Genetik Faktörler: Ailede İnce bağırsak kanseri, kalın bağırsak kanseri veya diğer kanser türleri öyküsü olan bireylerde risk daha yüksektir. Özellikle Lynch sendromu veya Peutz-Jeghers sendromu gibi genetik hastalıklar bu kanser türleriyle ilişkilidir.
📌İnce Bağırsak Hastalıkları: İnflamatuar bağırsak hastalıkları (İBH), özellikle Crohn hastalığı, İnce bağırsak kanseri riskini artırabilir.
📌Kalıtsal Kanser Sendromları: Li-Fraumeni sendromu ve Gardner sendromu gibi kalıtsal sendromlar, İnce bağırsak kanseri gelişimini tetikleyebilir.
📌Yaş: İnce bağırsak kanseri genellikle 60 yaş ve üzerindeki kişilerde daha sık görülür.
📌Sigara ve Alkol Kullanımı: Sigara içmek ve aşırı alkol tüketmek, kanser riskini artıran önemli faktörlerdir.
İnce bağırsak kanseri ve apandisit tümörleri kanserinden korunmak için alınabilecek bazı önlemler şunlardır:
✅Dengeli ve Sağlıklı Beslenme: Lif açısından zengin, sebze ve meyve ağırlıklı bir diyet, sindirim sistemi sağlığını koruyarak kanser riskini azaltabilir.
✅Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, genel sağlık için faydalıdır ve bağırsak kanseri riskini azaltabilir.
✅Sigara ve Alkol Kullanımından Kaçınma: Sigara içmemek ve alkol tüketimini sınırlamak, kanser riskini azaltabilir.
✅İnflamatuar Bağırsak Hastalıklarının Tedavisi: Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi hastalıkların düzenli tedavi edilmesi, İnce bağırsak kanseri riskini azaltabilir.
✅Genetik Danışmanlık ve Tarama: Ailede genetik kanser sendromları bulunan bireyler için genetik danışmanlık alınması, erken teşhis için önemli olabilir.
İnce bağırsak kanseri nadir görülen bir kanser türüdür ve erken evrelerde genellikle belirti vermez. Belirtiler ortaya çıktığında ise genellikle non-spesifiktir ve diğer sindirim sistemi sorunlarıyla karışabilir. Bu nedenle teşhis genellikle gecikebilir. En sık görülen bulgular şunlardır:
Karın ağrısı: Genellikle kramp tarzında, aralıklı veya sürekli olabilir.
Açıklanamayan kilo kaybı.
Halsizlik ve yorgunluk.
Mide bulantısı ve kusma.
İştahsızlık.
Bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler: İshal, kabızlık veya bunların birbirini takip etmesi görülebilir.
Dışkıda kan (melena veya hematokezya): Özellikle tümör kanama yaparsa siyah, katran gibi veya parlak kırmızı kan görülebilir.
Karında şişlik veya dolgunluk hissi.
Sarılık (nadir): Özellikle safra kanallarını tıkayan tümörlerde görülebilir.
Anemi (kansızlık): Kronik kan kaybı sonucu gelişebilir.
Bağırsak tıkanıklığı: Tümörün bağırsak lümenini daraltması veya tıkaması sonucu şiddetli karın ağrısı, şişkinlik ve kusma ile kendini gösterebilir.
İnce bağırsak kanseri teşhisi, klinik değerlendirme, çeşitli görüntüleme ve endoskopik yöntemlerin kombinasyonu ile konulur. Kesin tanı ise biyopsi ile elde edilen dokunun patolojik incelemesi ile doğrulanır:
Klinik Değerlendirme: Doktor, hastanın semptomlarını, tıbbi öyküsünü ve risk faktörlerini (Crohn hastalığı, çölyak hastalığı, ailesel polipozis sendromları vb.) değerlendirir. Fizik muayene ile karında kitle veya hassasiyet kontrol edilir.
Kan Testleri: Tam kan sayımı (anemi tespiti için), karaciğer fonksiyon testleri ve tümör belirteçleri (CEA, CA 19-9 gibi) yapılabilir. Ancak bu belirteçler ince bağırsak kanseri için çok özgül değildir ve tanı koymada sınırlı रोल oynar.
Görüntüleme Yöntemleri:
Bilgisayarlı Tomografi (BT): Karın ve pelvisin BT taraması, tümörün yerini, boyutunu, yayılımını ve çevre dokularla ilişkisini değerlendirmede ilk basamak görüntüleme yöntemidir.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Özellikle karaciğer metastazlarını ve pelvik yerleşimli tümörleri değerlendirmede BT'ye göre daha detaylı bilgi sağlayabilir.
Enterografi (BT veya MR ile): İnce bağırsağın daha detaylı görüntülenmesini sağlar. Kontrast madde ağızdan veya nazogastrik tüp yoluyla verilerek ince bağırsağın lümeni genişletilir ve tümörler daha iyi saptanabilir.
Kapsül Endoskopi: Ucunda kamera bulunan küçük bir kapsülün yutulmasıyla ince bağırsağın iç yüzeyinin görüntülenmesini sağlar. Özellikle kanama odaklarını ve mukozal lezyonları saptamada faydalıdır. Ancak biyopsi alma imkanı yoktur.
Çift Balonlu Enteroskopi: İnce bağırsağın daha derin kısımlarının görüntülenmesini ve biyopsi alınmasını sağlayan bir endoskopik yöntemdir. Kapsül endoskopisinde şüpheli bir lezyon saptandığında veya diğer yöntemlerle tanı konulamadığında uygulanabilir.
Endoskopi ve Kolonoskopi: Üst gastrointestinal sistem endoskopisi (gastroskopi) ve kolonoskopi, ince bağırsağın başlangıç ve bitiş kısımlarını (duodenum ve terminal ileum) görüntülemek için yapılabilir. Ancak ince bağırsağın büyük bir bölümüne ulaşılamaz.
Biyopsi ve Patolojik İnceleme: Kesin tanı, tümörden alınan doku örneğinin (biyopsi) patolog tarafından mikroskop altında incelenmesiyle konulur. Biyopsi, çift balonlu enteroskopi veya cerrahi sırasında alınabilir. Patolojik inceleme, kanser hücrelerinin varlığını doğrular ve tümörün tipini (adenokarsinom, karsinoid tümör, sarkom, lenfoma) ve grade'ini (agresiflik derecesini) belirler.
Evreleme: Tanı konulduktan sonra kanserin yayılım derecesini belirlemek için evreleme yapılır. Evreleme, tümörün boyutu (T), bölgesel lenf nodu tutulumu (N) ve uzak metastaz varlığı (M) kriterlerine göre TNM sistemi kullanılarak yapılır. Evreleme için görüntüleme yöntemlerinin sonuçları ve cerrahi bulgular birlikte değerlendirilir.
İnce bağırsak kanseri ve Apandisit Kanseri evrelemesi genellikle TNM (Tümör, Lenf Düğümleri, Metastaz) sistemi kullanılarak yapılır:
T (Tümör): Kanserin büyüklüğünü ve çevre dokulara yayılıp yayılmadığını gösterir. Örneğin, T1 tümörü küçükken, T4 tümörü yayılmış ve çevre dokulara zarar vermiştir.
N (Lenf Düğümleri): Kanserin lenf düğümlerine yayılıp yayılmadığını gösterir. N0, lenf düğümlerinin etkilenmediğini, N1 ise etkilendiğini belirtir.
M (Metastaz): Kanserin uzak organlara, özellikle karaciğer veya akciğerlere yayılıp yayılmadığını belirler. M0, metastaz olmadığını, M1 ise metastaz olduğunu gösterir.
İnce bağırsak kanseri tedavisi, kanserin evresine göre değişir:
Erken Evre (Evre I-III): Cerrahi müdahale, genellikle tedavi edici bir seçenek olarak öne çıkar. Kanserli doku ve çevre lenf düğümleri alınarak tedavi sağlanabilir. Radyoterapi ve kemoterapi, bazı hastalarda cerrahiden sonra ek tedavi olarak kullanılabilir.
İleri Evre (Evre IV): Kanser uzak organlara yayılmışsa, tedavi seçenekleri daha sınırlıdır. Kemoterapi, hedefe yönelik tedavi ve immünoterapiler gibi sistemik tedaviler, kanserin ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Palyatif bakım, semptomların yönetilmesi için önemli bir tedavi seçeneğidir.
İnce bağırsak kanseri ve apandisit tümörleri için güncel sistemik tedavi seçenekleri şunlardır:
🔸Kemoterapi: İnce bağırsak kanserinin tedavisinde genellikle 5-FU, Cisplatin ve Oxaliplatin gibi ilaçlar kullanılır. Apandisit kanseri de kemoterapiye iyi yanıt verebilir.
🔸Hedefe Yönelik Tedavi: kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebilir.
🔸İmmünoterapiler: immünoterapiler, kanserle savaşan bağışıklık hücrelerinin güçlendirilmesine yardımcı olabilir.
🔸Radyoterapi: Cerrahiden sonra kanserin yayılmasını engellemek için kullanılabilir.
🔸Palyatif Tedavi: İleri evre hastalıkta semptomların yönetilmesi için palyatif tedavi uygulanabilir.
Copyright 2025 | Doç. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı