Doç. Dr. Abdullah Sakin Doç. Dr. Abdullah Sakin Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı 0530 995 59 50 MENÜ
0530 995 59 50

Hedefli Antikor-İlaç Konjugatları (ADC’ler)

Hedefli Antikor-İlaç Konjugatları (ADC’ler)

Hedefli Antikor-İlaç Konjugatları (ADC'ler): Akıllı Füzelerle Kanser Tedavisi

Hedefli Antikor-İlaç Konjugatları (ADC'ler), kanser tedavisinde bir "akıllı füze" gibi çalışan yenilikçi bir ilaç sınıfıdır. Bu moleküller, kanser hücrelerini öldüren güçlü bir kemoterapi ilacını (yük veya toksin), kanser hücrelerinin yüzeyindeki belirli bir hedefe (antijene) bağlanan bir monoklonal antikor (hedefleme kısmı) aracılığıyla doğrudan kanserli dokuya taşır. Amaç, sağlıklı dokuya verilen zararı en aza indirirken, kemoterapiyi doğrudan tümör hücresine ulaştırmaktır.

ADC Nedir ve Nasıl Etki Eder?

ADC'ler, üç ana bileşenden oluşur:

  1. Monoklonal Antikor (Hedefleme Mekanizması): Kanser hücrelerinin yüzeyinde normal hücrelerde az bulunan veya hiç bulunmayan spesifik bir proteine (antijen) yüksek afiniteyle bağlanan, laboratuvarda üretilmiş bir antikordur. Bu antikor, ADC'yi sadece kanser hücrelerine yönlendiren "posta kodu" veya "adres" görevi görür.
  2. Sitotoksik Yük (Kemoterapi İlacı/Toksin): Kanser hücrelerini öldürme gücü yüksek olan, ancak sistemik olarak verildiğinde çok toksik olabilecek güçlü bir kemoterapi ilacı veya toksindir. Bu ilaçlar, doğrudan DNA'ya zarar verebilir, mikrotübül oluşumunu engelleyebilir veya hücre bölünmesini durdurabilir.
  3. Bağlayıcı (Linker): Monoklonal antikor ile sitotoksik yükü birbirine bağlayan kimyasal bir moleküldür. Bu bağlayıcı, ADC'nin kan dolaşımında stabil kalmasını, ancak kanser hücresinin içine girdikten sonra sitotoksik ilacın serbest kalmasını sağlamak üzere tasarlanmıştır.

Etki Mekanizması:

  1. Hedefleme ve Bağlanma: ADC, kan dolaşımında dolaşır ve antikor kısmı, kanser hücresinin yüzeyindeki spesifik hedef antijene bağlanır.
  2. Hücre İçi Alım (İçselleşme): Antikor-antijen kompleksi oluştuktan sonra, kanser hücresi bu kompleksi Endositoz adı verilen bir süreçle hücre içine alır.
  3. Linker'ın Parçalanması ve Yükün Salınımı: Hücre içinde, bağlayıcı (linker) enzimler veya pH değişiklikleri gibi faktörler tarafından parçalanır. Bu, sitotoksik ilacın serbest kalmasına neden olur.
  4. Kanser Hücrelerinin Yok Edilmesi: Serbest kalan güçlü kemoterapi ilacı, doğrudan kanser hücresinin içinde etki göstererek DNA'sına zarar verir, hücre döngüsünü bozar ve kanser hücresinin ölümüne yol açar. Bu "akıllı" teslimat sistemi, sağlıklı hücrelere maruziyeti en aza indirir.

ADC'lerin Alt Tipleri 

ADC'ler, hedefledikleri antijene ve taşıdıkları toksine göre farklılık gösterir. En bilinen bazı hedefler ve bunlara yönelik ilaçlar şunlardır:

  • HER2 Hedefli ADC'ler:İnsan Epidermal Büyüme Faktörü Reseptörü 2 (HER2) adı verilen bir proteinin kanser hücre yüzeyindeki aşırı ekspresyonu. Meme, mide ve bazı akciğer kanserlerinde görülür.

    • Mekanizma: HER2'ye bağlanarak ilacı doğrudan HER2 pozitif kanser hücrelerine taşırlar.

    • Örnekleri:

      • Trastuzumab Emtansine (T-DM1, Kadcyla): Trastuzumab antikoruna bağlı bir mikrotübül inhibitörü olan emtansine (DM1) taşır. Özellikle daha önce Trastuzumab ve taksan kemoterapisi almış HER2 pozitif metastatik meme kanserinde kullanılır.

      • Trastuzumab Deruxtecan (T-DXd, Enhertu): Trastuzumab antikoruna bağlı bir topoizomeraz I inhibitörü olan deruxtecan taşır. Daha güçlü bir toksin içerir ve sadece HER2 pozitif değil, düşük HER2 ekspresyonuna sahip meme kanserlerinde de etkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca mide kanseri ve bazı akciğer kanserlerinde de kullanılır.

    • Kullanım Alanları: HER2 pozitif/düşük ekspresyonlu meme kanseri, HER2 pozitif mide kanseri, HER2 ekspresyonu olan bazı akciğer kanserleri.

  • EGFR Hedefli ADC'ler: Epidermal Büyüme Faktörü Reseptörü (EGFR) proteininin kanser hücre yüzeyindeki ekspresyonu. Akciğer, kolorektal ve baş-boyun kanserlerinde rol oynar.

    • Mekanizma: EGFR'ye bağlanarak ilacı taşıyan ADC'lerdir.

    • İlaç Örnekleri: Özellikle Patritumab Deruxtecan (akciğer kanseri için araştırmada) gibi ilaçlar geliştirilmektedir.

    • Kullanım Alanları: EGFR ekspresyonu olan solid tümörler (araştırma aşamasında).

  • Trop-2 Hedefli ADC'ler:Tümör İlişkili Kalsiyum Sinyal Transdüseri 2 (Trop-2) adı verilen, birçok epitelial kanserde aşırı eksprese olan bir hücre yüzeyi proteini.

    • Mekanizma: Trop-2'ye bağlanarak ilacı kanser hücrelerine taşır.

    • Gelişmiş İlaç Örnekleri:

      • Sacituzumab Govitecan: Trop-2'ye bağlanan bir antikor ile topoizomeraz I inhibitörü olan SN-38'i (irinotekanın aktif metaboliti) taşır.

    • Kullanım Alanları: Üçlü negatif meme kanseri (TNBC), ürotelyal (mesane) kanseri, hormon reseptörü pozitif/HER2 negatif meme kanseri.

  • Nectin-4 Hedefli ADC'ler:Nectin-4 adı verilen bir hücre adezyon molekülü, ürotelyal kanserlerde yaygın olarak yüksek seviyelerde bulunur.

    • Mekanizma: Nectin-4'e bağlanarak ilacı hedefler.

    • Gelişmiş İlaç Örnekleri:

      • Enfortumab Vedotin: Nectin-4'e bağlanan bir antikor ile mikrotübül inhibitörü olan MMAE'yi (monomethyl auristatin E) taşır.

    • Kullanım Alanları: İleri evre ürotelyal (mesane) kanseri.

  • CD30 Hedefli ADC'ler:CD30 adı verilen bir hücre yüzeyi reseptörü, özellikle Hodgkin lenfoma ve bazı Anaplastik Büyük Hücreli Lenfoma (ALCL) türlerinde bulunur.

    • Mekanizma: CD30'a bağlanarak ilacı taşır.

    • Gelişmiş İlaç Örnekleri:

      • Brentuximab Vedotin :CD30'a bağlanan bir antikor ile mikrotübül inhibitörü olan MMAE'yi taşır.

    • Kullanım Alanları: Hodgkin lenfoma, sistemik Anaplastik Büyük Hücreli Lenfoma.

  • TFRC Hedefli ADC'ler : Transferrin Reseptör 1 (TFRC) veya CD71 olarak da bilinen bir protein, birçok kanser türünde artmış ekspresyon gösterir. Kanser hücreleri demir alımı için bu reseptöre bağımlıdır.

    • Mekanizma: TFRC'ye bağlanarak ilacı kanser hücrelerine taşır.

    • İlaç Örnekleri: Klinik denemelerde farklı kanser türleri için geliştirilmektedir.

    • Kullanım Alanları: Çeşitli solid tümörler ve hematolojik maligniteler (araştırma aşamasında).

Kullanım Şekilleri

ADC'ler genellikle intravenöz (IV) infüzyon yoluyla uygulanır. Tedaviler belirli döngüler halinde, genellikle 3 haftada bir veya daha sık aralıklarla verilir. Tedavinin süresi ve sıklığı, kanserin türüne, evresine, ADC'nin türüne ve hastanın tedaviye verdiği yanıta bağlı olarak değişir.

Avantajları

  1. Hedefe Yönelik Teslimat: Güçlü kemoterapi ilacını doğrudan kanser hücrelerine taşıyarak sağlıklı dokulara verilen zararı ve sistemik yan etkileri minimize eder. Bu, daha yüksek dozlarda ilacın tümöre ulaşmasına olanak tanır.
  2. Geniş Terapötik Aralık: Toksik ilacın tümörde yoğunlaşması sayesinde, sistemik kemoterapinin kaldıramayacağı kadar güçlü ilaçlar kullanılabilir.
  3. Azaltılmış Sistemik Yan Etkiler: Geleneksel kemoterapiye kıyasla daha spesifik olduğu için, bulantı, kusma, saç dökülmesi ve kemik iliği baskılanması gibi yaygın yan etkiler genellikle daha az şiddetlidir.
  4. Dirençli Kanserlerde Etkinlik: Bazı kemoterapiye dirençli kanser türlerinde etkili olabilir.
  5. Kombinasyon Potansiyeli: Diğer kanser tedavileri (geleneksel kemoterapi, immünoterapi) ile kombinasyon halinde kullanılma potansiyeline sahiptir.

Dezavantajları

  1. Hedef Antijen Ekspresyonu Gerekliliği: ADC'lerin etkili olabilmesi için kanser hücrelerinin hedef antijeni belirli bir düzeyde eksprese etmesi (üretmesi) gerekir. Her hastanın tümörü bu hedefi taşımayabilir.
  2. Yan Etkiler: Her ne kadar hedefe yönelik olsalar da, ADC'lerin de kendine özgü yan etkileri vardır. Bunlar, taşıdıkları kemoterapi ilacının türüne, bağlayıcının stabilitesine ve antijenin normal dokularda da bir miktar bulunmasına bağlı olabilir. Yaygın yan etkiler arasında:
    • Kemik iliği baskılanması (nötropeni, trombositopeni, anemi)
    • Bulantı, kusma, ishal
    • Yorgunluk
    • Sinir hasarı (nöropati)
    • Cilt döküntüleri
    • Göz sorunları (keratopati)
    • Akciğer iltihabı (interstisyel akciğer hastalığı - özellikle T-DXd ile)
    • Karaciğer fonksiyon bozuklukları
  1. Direnç Gelişimi: Kanser hücreleri zamanla ADC'lere karşı direnç geliştirebilir. Bu, hedef antijenin kaybı, içselleşme mekanizmalarındaki değişiklikler veya ilacı parçalayan/dışarı atan mekanizmalar yoluyla olabilir.
  2. Karmaşık İlaç Tasarımı: Optimal etkinlik ve güvenlik için antikor, bağlayıcı ve toksin seçimi ve bunların birbirine bağlanma şekli kritiktir.

Hedefli Antikor-İlaç Konjugatları, kanser tedavisinde umut vadeden ve hızla gelişen bir alandır. Daha az yan etkiyle daha hedefe yönelik tedavi sunma potansiyelleri, onları geleceğin onkoloji pratiğinde önemli bir yer edindirmektedir.

Doç. Dr. Abdullah Sakin Hakkımda İletişim İletişim Telefon
Doç. Dr. Abdullah Sakin Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı
0530 995 59 50
0530 995 59 50
Türkçe English