Gastrointestinal stromal tümörler (GIST'ler), sindirim sisteminin duvarlarında bulunan, kas, bağ dokusu ve sinir gibi destekleyici hücrelerden gelişen tümörlerdir. Bu tümörler, özellikle mide ve bağırsaklarda olmak üzere, sindirim kanalının farklı bölgelerinde ortaya çıkabilir. GIST'ler, genellikle vücutta non-kanseröz (iyi huylu) olabilir, ancak bazıları kanserli hale gelebilir ve çevre dokulara yayılabilir. GIST'ler, genellikle yavaş büyür, ancak büyüme hızı ve yayılma potansiyeli tümörün tipine ve gelişim aşamasına bağlıdır. Kanserleşmiş GIST'ler, genellikle sindirim sistemi boyunca hızla büyür ve metastaz yaparak karaciğer, akciğerler ve diğer organlara yayılabilirErken evrelerde belirgin bir semptom göstermeyebilirler, bu yüzden teşhis genellikle geç evrelerde yapılır.
Gastrointestinal stromal tümör kanserinin gelişiminde etkili olabilecek bazı risk faktörleri şunlardır:
📌Genetik Faktörler: En önemli risk faktörlerinden biri KIT geni veya PDGFRA gibi genlerdeki mutasyonlardır. Bu genler, hücrelerin büyümesini ve bölünmesini düzenleyen sinyal yollarını kontrol eder ve bu genetik değişiklikler, kanserin gelişmesine yol açabilir.
📌Aile Geçmişi: GIST'ler nadir olmasına rağmen, genetik hastalıklar (örneğin Neurofibromatosis tip 1 (NF1) ve Carney triad gibi) nedeniyle ailede GIST geçmişi olan kişilerde bu hastalığın gelişme riski artabilir.
📌Yaş: GIST'ler, genellikle 50 yaşın üzerindeki bireylerde görülür, ancak genç yaşlarda da ortaya çıkabilir.
📌Cinsiyet: Erkeklerde GIST gelişme riski biraz daha fazla olabilir, ancak bu fark sınırlıdır.
Gastrointestinal stromal tümör kanserinden korunmak için tam olarak kanıtlanmış bir yol olmamakla birlikte, risk faktörlerinin yönetilmesi ve genel sağlık önlemleri, bu hastalığın gelişme riskini azaltmaya yardımcı olabilir:
✅Sağlıklı Yaşam Tarzı: Düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı bir diyet benimsemek, genel sağlık için faydalıdır ve kanser riskini azaltabilir.
✅Sigara ve Alkol Kullanımından Kaçınmak: Sigara içmek ve aşırı alkol tüketmek, kanserin gelişme riskini artırabilir. Bu alışkanlıklardan kaçınmak önemlidir.
✅Genetik Testler ve Danışmanlık: Eğer ailede genetik hastalıklar varsa, düzenli genetik testler ve danışmanlık almak, erken tanı koymayı sağlayabilir.
✅Erken Tanı İçin Tarama Testleri: GIST gibi nadir kanser türlerinin erken evrelerde fark edilmesi zordur, ancak belirli genetik hastalıklar için tarama yapılması önerilebilir.
Gastrointestinal stromal tümörler (GIST'ler), sindirim sisteminin duvarında bulunan özel hücrelerden (interstisyel Cajal hücreleri) kaynaklanan tümörlerdir. GIST'ler en sık midede ve ince bağırsakta görülmekle birlikte, yemek borusu, kalın bağırsak ve rektum gibi diğer sindirim organlarında da ortaya çıkabilirler.
GIST'lerin bulguları, tümörün büyüklüğüne, yerine ve yayılımına bağlı olarak değişebilir. Küçük GIST'ler genellikle belirti vermez ve farklı nedenlerle yapılan tetkikler sırasında rastlantısal olarak saptanabilir. Tümör büyüdükçe ortaya çıkabilecek belirtiler şunlardır:
Karın ağrısı veya rahatsızlık: En sık görülen belirtilerden biridir. Tümör büyüdükçe sindirim sistemi organlarına baskı yaparak ağrıya neden olabilir.
Karında kitle hissi: Tümör yeterince büyükse karında elle hissedilen bir kitleye neden olabilir.
Sindirim sistemi kanamaları: Tümör, sindirim kanalında kanamalara yol açabilir. Bu kanamalar dışkıda kan (melena veya hematokezya), kusma ile kan gelmesi (hematemez) veya yavaş, gizli kanama şeklinde olabilir.
Anemi (kansızlık): Sürekli iç kanama durumunda anemi gelişebilir. Bu da halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı gibi belirtilere yol açabilir.
Mide bulantısı ve kusma.
Erken doygunluk: Yemek yedikten sonra hızlıca doygunluk hissi, özellikle midedeki GIST'lerde sık görülür.
Yutma güçlüğü (disfaji): Tümör yemek borusunda bulunduğunda yutulan lokmaların takılma hissi ile kendini gösteren yutma güçlüğüne yol açabilir.
Bağırsak tıkanıklığı: Nadiren, büyüyen bir tümör bağırsağı tıkayabilir.
Kilo kaybı.
İştah kaybı.
Karın şişkinliği.
GIST teşhisi, çeşitli görüntüleme ve endoskopik yöntemlerin kombinasyonu ile konulur. Kesin tanı ise biyopsi ile elde edilen dokunun patolojik ve moleküler incelemesi ile konulur. Teşhis adımları şunlardır:
Görüntüleme Yöntemleri:
Bilgisayarlı Tomografi (BT): GIST tanısında en sık kullanılan görüntüleme yöntemidir. Tümörün yerini, boyutunu, yoğunluğunu ve çevre dokularla ilişkisini değerlendirmede yardımcı olur. Metastazları saptamada da önemlidir.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Özellikle karaciğer metastazlarını ve pelvik yerleşimli tümörleri değerlendirmede BT'ye göre daha detaylı bilgi sağlayabilir.
Endoskopik Ultrasonografi (EUS): Mide ve ince bağırsağın ilk kısımlarındaki tümörlerin değerlendirilmesinde çok değerlidir. Tümörün katmanlarını, büyüklüğünü ve lenf nodlarıyla ilişkisini gösterebilir. Biyopsi alınmasına da olanak tanır.
Pozitron Emisyon Tomografisi-Bilgisayarlı Tomografi (PET-BT): Özellikle yüksek riskli GIST'lerde ve tedaviye yanıtı değerlendirmede kullanılabilir. Metastazların saptanmasında da faydalıdır.
Endoskopi ve Kolonoskopi: Sindirim sisteminin içini doğrudan görüntülemek için kullanılan yöntemlerdir. Tümörün yerini ve görünümünü değerlendirmede yardımcı olurlar ve biyopsi alınmasına olanak sağlarlar.
Biyopsi: GIST tanısını kesinleştirmek için biyopsi gereklidir. Biyopsi, tümörden küçük bir doku örneği alınması işlemidir. Biyopsi, endoskopi, EUS eşliğinde veya perkütan (ciltten iğne ile girilerek) yöntemlerle alınabilir. Biyopsi yöntemi tümörün yerine ve büyüklüğüne göre değişebilir.
Patolojik İnceleme: Biyopsi örneği, patolog tarafından mikroskop altında incelenir. GIST'lerin karakteristik hücre tipleri ve immünohistokimyasal belirteçleri (özellikle CD117/KIT ve DOG1) tanıyı doğrular.
Moleküler Testler: GIST tanısı konulduktan sonra, tümörün genetik özelliklerini belirlemek tedavi planlaması ve prognozun öngörülmesi açısından önemlidir. En sık araştırılan genler KIT ve PDGFRA'dır. Bu genlerdeki mutasyonların belirlenmesi, hedefe yönelik tedavilerin (örneğin, imatinib, sunitinib) seçimi ve etkinliği konusunda bilgi sağlar.
Evreleme: Tanı konulduktan sonra, tümörün büyüklüğü, yayılımı (lenf nodlarına veya uzak organlara metastaz) ve diğer faktörlere göre evreleme yapılır. Evreleme, tedavi seçeneklerini ve prognozu belirlemede önemlidir.
GIST teşhisi ve tedavisi, deneyimli bir gastroenteroloji, onkoloji, radyoloji ve patoloji uzmanlarından oluşan multidisipliner bir ekip tarafından yapılmalıdır.
Gastrointestinal stromal tümör kanserinin evrelemesi, kanserin yayılma derecesine göre yapılır. Bu evrelemede TNM sistemi kullanılır:
T (Tümör): Tümörün büyüklüğü ve sindirim sistemi duvarına ne kadar yayıldığı.
N (Lenf Düğümleri): Kanserin çevrelenmiş lenf düğümlerine yayılıp yayılmadığı.
M (Metastaz): Kanserin vücudun diğer bölgelerine (karaciğer, akciğerler gibi) yayılıp yayılmadığı.
Bu evreleme sistemi, kanserin ne kadar ilerlediğini ve hangi tedavi yöntemlerinin uygulanacağını belirlemede yardımcı olur.
Evreye göre tedavi, tümörün yayılma derecesine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir:
🔸Erken Evre GIST: Bu evrede, kanser henüz lokalizedir ve cerrahi müdahale en yaygın tedavi yöntemidir. Tümörün tamamının çıkarılması hedeflenir. Ayrıca, yüksek risk taşıyan hastalar için hedefe yönelik tedavi uygulanabilir.
🔸İleri Evre GIST: Eğer tümör vücuda yayılmışsa, tedavi genellikle hedefe yönelik tedavi (imatinib gibi) , bazı durumlarda cerrahi de gerekebilir.
🔸Palyatif Tedavi: İleri evre hastalarda, yaşam kalitesini artırmaya yönelik tedavi uygulanabilir. Bu tedaviler genellikle semptomların kontrolüne odaklanır.
Gastrointestinal stromal tümör kanserinde kullanılan bazı güncel sistemik tedavi yöntemleri şunlardır:
🔹Imatinib: KIT ve PDGFRA mutasyonlarını hedefleyen bu ilaç, GIST hücrelerinin büyümesini engellemeye yardımcı olur. Imatinib, GIST'lerin tedavisinde en yaygın kullanılan hedefe yönelik tedavi ajanıdır.
🔹Sunitinib: Imatinib’e dirençli GIST'lerde kullanılan başka bir hedefe yönelik tedavi ajanıdır. Sunitinib, kanser hücrelerinin büyümesini engeller.
🔹Hedefe Yönelik Tedavi: KIT veya PDGFRA gibi mutasyonlu tümörlerde etkili olup, tedavi sürecinde yaşam kalitesini artırabilir.
🔹Kemoterapi: GIST'lerin tedavisinde sınırlı bir rolü olsa da, bazı durumlarda kullanılabilir. Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini engellemeye çalışır.
🔹Radyoterapi: GIST'lerde genellikle cerrahi müdahaleden sonra kullanılır, ancak tümörlerin radyoaktif ışınlarla tedavi edilmesi, bazı hastalarda tümörlerin küçülmesine yardımcı olabilir.
Lokalize GIST'lerde:
Erken evrede teşhis edilen hastalarda, cerrahi müdahale genellikle ilk tercih olup, tam rezeksyon sağlandığında 5 yıllık sağkalım oranları %70-90 arasında olabilir.
Metastatik veya İleri Evre GIST'lerde:
Metastaz varlığında veya cerrahi olarak tamamen çıkarılamayan vakalarda, hedefe yönelik tedaviler (örneğin imatinib, sunitinib) uygulanır.
Bu durumlarda 5 yıllık sağkalım oranları genellikle %40-60 civarında rapor edilmektedir.
Sağkalım Oranlarını Etkileyen Faktörler:
Tümörün evresi ve lokalizasyonu
Hastanın genel sağlık durumu ve yaşı
Genetik özellikler ve tedaviye yanıt
Erken teşhis ve multidisipliner tedavi yaklaşımı
Copyright 2025 | Doç. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı