 
                    Bağışıklık sistemi, vücudumuzu enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı koruyan karmaşık bir savunma ağıdır. Kanser oluşumu ve ilerlemesinde de kritik bir rol oynar. Bağışıklık sisteminin ana görevlerinden biri, vücutta anormal hücreleri (kanser hücreleri dahil) tanımak ve yok etmektir. Bu konsepte "kanser sürveyansı" veya "immün sürveyans" denir.
Bağışıklık Sisteminin Kanser Oluşumundaki Pozitif Rolü (Kansere Karşı Koruma):
Anormal Hücreleri Tanıma ve Yok Etme:
Vücudumuzda her gün milyarlarca hücre bölünür ve bu süreçte genetik hatalar meydana gelebilir. Bu hatalar, potansiyel olarak kanserli hale gelebilecek hücrelerin oluşmasına neden olabilir.
Bağışıklık sistemi hücreleri (özellikle T hücreleri ve Doğal Öldürücü (NK) hücreler), bu anormal hücrelerin yüzeyindeki "tümör antijenleri" adı verilen benzersiz proteinleri tanır.
Tanıdıktan sonra, bu bağışıklık hücreleri kanserli hücreleri doğrudan yok eder veya diğer bağışıklık yanıtlarını tetikler. Bu, kanserin klinik olarak saptanabilir bir tümöre dönüşmesini engeller.
Enfeksiyonla İlişkili Kanserleri Engelleme:
Bazı virüsler ve bakteriler kansere neden olabilir (HPV, Hepatit B gibi). Bağışıklık sistemi, bu enfeksiyonları kontrol altına alarak veya ortadan kaldırarak kanser riskini azaltır.
İltihaplanmayı Düzenleme:
Sağlıklı bir bağışıklık yanıtı, iltihaplanmayı kontrol altında tutar. Kronik iltihaplanma kanser riskini artırdığı için, bağışıklık sisteminin iltihabı düzgün bir şekilde çözmesi önemlidir.
Bağışıklık Sisteminin Kanserin Gelişmesine Katkıda Bulunabileceği Durumlar (Kanserin Bağışıklıktan Kaçışı):
Bazen, bağışıklık sistemi kanser hücrelerini tanıyamaz veya etkili bir şekilde yok edemez. Bu duruma "kanser immün kaçışı" denir.
Tümör Antijenlerini Gizleme veya Değiştirme:
Kanser hücreleri, yüzeylerindeki tümör antijenlerini değiştirebilir veya kaybedebilir, bu da bağışıklık hücrelerinin onları tanımasını zorlaştırır.
Bazı tümörler, bağışıklık sistemini baskılayıcı moleküller (örneğin PD-L1) üreterek kendilerini bağışıklık saldırısından korurlar.
İmmün Baskılayıcı Ortam Oluşturma:
Kanser hücreleri, etraflarındaki mikroçevreyi değiştirerek bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olan faktörler (sitokinler, hücresel sinyaller) salgılayabilir.
Bu, kanserle savaşan bağışıklık hücrelerinin fonksiyonunu bozar ve diğer bağışıklık hücrelerinin tümöre ulaşmasını engeller.
Bağışıklık Sisteminin Zayıflaması:
Yaşlanma, kronik hastalıklar (HIV/AIDS), immünosüpresif ilaçlar veya diğer faktörler nedeniyle bağışıklık sistemi zayıfladığında, kanser sürveyansı yeteneği azalır ve kanser gelişme riski artar.
Bağışıklık sistemi, kansere karşı ilk savunma hattımızdır. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, kanser riskini azaltmada kritik öneme sahiptir. Kanser gelişiminde ise bağışıklık sisteminin tanıyamaması veya baskılanması önemli bir faktördür.
Copyright 2025 | Prof. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı