Doç. Dr. Abdullah Sakin Doç. Dr. Abdullah Sakin Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı 0530 995 59 50 MENÜ
0530 995 59 50

Anal Kanseri

Anal Kanseri

Anal Kanseri

Anüs Nedir?

Anal terimi, sindirim sisteminin son kısmı olan ve dışkının vücuttan atıldığı bölgeyi tanımlar. Anüs, rektum ile dış çevre arasındaki açıklıktır. Anal bölge, vücutta atıkların vücuttan dışarı atılmasına yardımcı olan bir geçit işlevi görür. Anüs, çeşitli kaslar ve sfinkterler tarafından kontrol edilir. Bu kaslar, dışkının tutulmasını ve gerektiğinde kontrollü şekilde dışarı atılmasını sağlar. Anal bölge, sindirim sürecinin son adımı olup, besinlerin emildikten sonra atık maddelerin vücutta tutulduğu ve sonrasında dışarı atıldığı yer olarak oldukça önemli bir rol oynar.

Anal Kanser Nedir?

Anal kanser, anüs veya anal kanalın iç yüzeyinde bulunan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyüyüp kanserleşmesiyle meydana gelen bir kanser türüdür. Çoğu anal kanser, anal kanalın dış kısmındaki skuamöz hücrelerinden başlar. Anal kanser, genellikle rektum kanseri ve kolon kanseri ile karıştırılabilir, ancak bunlar farklı kanser türleridir. Anal kanser nadir görülse de son yıllarda vakaların arttığı gözlemlenmektedir. Bu kanser türü, erken tespit edilirse tedavi şansı yüksektir.

Anal Kanserinin Risk Faktörleri Nelerdir?

Anal kanserin gelişmesinde etkili olabilecek birkaç risk faktörü bulunmaktadır:
HPV Enfeksiyonu (Human Papillomavirus): Anal kanserin başlıca risk faktörlerinden biri, özellikle HPV tip 16 ve 18 gibi yüksek riskli HPV türlerinin enfeksiyonudur. Bu virüs, anal kanalda kansere yol açabilen hücresel değişikliklere neden olabilir.
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar: HIV gibi bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar, anal kanser riskini artırabilir.
Bağışıklık Sistemi Zayıflığı: HIV pozitif kişilerde ve bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda (örneğin organ nakli sonrası) anal kanser riski artar.
Sigara Kullanımı: Sigara içmek, HPV enfeksiyonunun vücutta daha uzun süre kalmasına ve kanserleşmesine neden olabilir, bu da anal kanser riskini artırır.
Yaş: Anal kanser, genellikle 50 yaş ve üzerindeki bireylerde daha yaygındır.
Cinsel Alışkanlıklar: Anüs yoluyla cinsel ilişki gibi riskli cinsel davranışlar, anal kanser riskini artırabilir.

Anal Kanserden Korunmak İçin Neler Yapılabilir?

Anal kanserden korunmak için alınabilecek bazı önlemler şunlardır:

  • HPV Aşısı: HPV enfeksiyonunun önlenmesi için HPV aşısı uygulanabilir. Bu, özellikle genç yaşta, aşılanabilecek kişilere önerilir.
  • Düzenli Tarama ve Erken Teşhis: Özellikle yüksek risk taşıyan bireylerin (HIV pozitif, HPV pozitif, bağışıklık sistemi zayıf olanlar) düzenli olarak anal pap smear gibi tarama testleri yaptırmaları önemlidir.
  • Cinsel Sağlık: Güvenli cinsel ilişki uygulamaları, korunma yöntemleri kullanmak, özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemeye yardımcı olur.
  • Sigara İçmemek: Sigara içmemek, anal kanser riskini azaltabilir.
  • Sağlıklı Yaşam Tarzı: Sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı bir kiloyu korumak, genel kanser riskini azaltmada yardımcı olabilir.

Anal Kanser Belirtileri

🔹 1. Anal Bölgeye Ait Belirtiler:

  • Makatta kanama: Dışkılama sırasında veya sonrasında parlak kırmızı kan gelmesi

  • Makat çevresinde kitle veya şişlik hissi

  • Anal bölgede ağrı veya baskı hissi

  • Makatta kaşıntı veya akıntı

  • Dışkılama alışkanlıklarında değişiklik: İshal veya kabızlık

  • İnce dışkılama: Dışkı çapının incelmesi

  • Tuvalet sonrası tam boşalamama hissi

🔹 2. Sistemik Belirtiler:

  • Açıklanamayan kilo kaybı

  • İştahsızlık

  • Genel halsizlik ve yorgunluk

🔹 3. İleri Evre veya Yayılım Belirtileri:

  • Kasık bölgesinde lenf bezi şişlikleri: Ağrısız büyüyen bezeler (lenf nodu metastazı belirtisi olabilir)

  • Kalça veya bel ağrısı: Yakın bölgelere yayılan tümörlerde

Anal Kanser Teşhisi Nasıl Konulmaktadır?

Anal kanser teşhisi, dikkatli bir klinik değerlendirme, çeşitli görüntüleme yöntemleri ve kesin tanı için biyopsi ile elde edilen dokunun patolojik incelemesinin bir kombinasyonu ile konulur. Erken teşhis, tedavi başarısı için kritik öneme sahiptir. Teşhis süreci genellikle aşağıdaki adımları içerir:

1. Klinik Değerlendirme:

  • Hasta Hikayesi: Doktor, hastanın semptomlarını (anal bölgede kanama, ağrı, kaşıntı, kitle hissi, dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, mukuslu akıntı, lenf bezlerinde şişlik gibi) ve tıbbi geçmişini detaylı olarak alır. Özellikle insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu öyküsü, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, anal siğiller ve bağışıklık sistemini baskılayan durumlar (HIV enfeksiyonu gibi) sorgulanır.

  • Fizik Muayene: 

    • Görsel İnceleme: Anal bölge ve çevresindeki cilt dikkatlice incelenir. Kitle, ülserasyon, renk değişikliği veya diğer anormallikler araştırılır.

    • Dijital Rektal Muayene (DRM): Doktor, eldivenli ve kayganlaştırılmış bir parmağını anüs içine nazikçe sokarak anal kanalı ve alt rektumu palpe eder. Bu muayene ile kitleler, düzensizlikler veya hassasiyet değerlendirilir.

    • İnguinal Lenf Nodu Muayenesi: Kasık bölgesindeki lenf nodları şişlik açısından palpe edilir.

2. Görüntüleme Yöntemleri:

Görüntüleme yöntemleri, tümörün boyutunu, yerleşimini, yayılımını değerlendirmeye ve tedavi planlamasına yardımcı olur.

  • Anoskopi: Anüs ve alt rektumun içini doğrudan görmek için kısa, sert, ışıklı bir tüp (anoskop) anüse nazikçe yerleştirilir. Bu işlem, küçük tümörleri ve diğer anormallikleri saptamaya yardımcı olur ve biyopsi alınmasına olanak tanır.

  • Proktoskopi (Rektosigmoidoskopi): Anoskopiden daha uzun, esnek veya sert bir tüp (proktoskop veya rektosigmoidoskop) kullanılarak rektumun ve sigmoid kolonun daha yukarı kısımları incelenebilir. Bu, eş zamanlı olarak biyopsi alınmasına da olanak sağlar.

  • Endoanal Ultrasonografi (EAUS): Anüs içine yerleştirilen özel bir ultrason probu ile anal kanal ve çevresindeki dokuların yüksek çözünürlüklü görüntüleri elde edilir. Bu yöntem, tümörün derinliğini, sfinkter kaslarına yayılımını ve perianal dokuları değerlendirmede çok faydalıdır.

  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Pelvis, karın ve göğüs bölgesinin BT taramaları, tümörün lenf nodlarına veya uzak organlara (karaciğer, akciğer gibi) yayılımını (metastaz) değerlendirmek için yapılabilir.

  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Pelvis bölgesinin MRG'si, tümörün lokal yayılımını (sfinkter kasları, pelvik duvarlar gibi), lenf nodu tutulumunu ve tedavi yanıtını değerlendirmede BT'ye göre daha detaylı bilgi sağlayabilir. Özellikle lokal ileri evre tümörlerde tedavi planlaması için önemlidir.

  • Pozitron Emisyon Tomografisi-Bilgisayarlı Tomografi (PET-BT): Metastaz şüphesi olan veya tedavi yanıtını değerlendirmek amacıyla kullanılabilir. Tüm vücuttaki kanserli dokuları metabolik aktivitelerine göre gösterir.

3. Biyopsi ve Patolojik İnceleme:

Anal kanser tanısını kesin olarak koymanın tek yolu biyopsi ile doku örneği almak ve bu örneğin patolog tarafından mikroskop altında incelenmesidir. Biyopsi, tümörün tipini (çoğunlukla skuamöz hücreli karsinom olmakla birlikte adenokarsinom, melanom gibi diğer türleri de görülebilir) ve grade'ini (agresiflik derecesini) belirlemek için önemlidir. Biyopsi genellikle anoskopi veya proktoskopi sırasında alınır. Şüpheli cilt lezyonlarından da punch biyopsi alınabilir.

Patolojik İnceleme: Biyopsi örnekleri özel boyama yöntemleri ve immünohistokimya gibi teknikler kullanılarak patologlar tarafından detaylı olarak incelenir. Bu inceleme, kanser hücrelerinin tipini ve özelliklerini belirler. Ayrıca, HPV varlığını araştırmak için testler (örneğin, PCR) yapılabilir, çünkü HPV anal kanserlerin önemli bir nedenidir.

Anal Kanserden Korunmak İçin Neler Yapılabilir?

Anal kanserden korunmak için alınabilecek bazı önlemler şunlardır:
HPV Aşısı: HPV enfeksiyonunun önlenmesi için HPV aşısı uygulanabilir. Bu, özellikle genç yaşta, aşılanabilecek kişilere önerilir.
Düzenli Tarama ve Erken Teşhis: Özellikle yüksek risk taşıyan bireylerin (HIV pozitif, HPV pozitif, bağışıklık sistemi zayıf olanlar) düzenli olarak anal pap smear gibi tarama testleri yaptırmaları önemlidir.
Cinsel Sağlık: Güvenli cinsel ilişki uygulamaları, korunma yöntemleri kullanmak, özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemeye yardımcı olur.
Sigara İçmemek: Sigara içmemek, anal kanser riskini azaltabilir.
Sağlıklı Yaşam Tarzı: Sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı bir kiloyu korumak, genel kanser riskini azaltmada yardımcı olabilir.

Anal Kanserinin Evrelemesi Nasıl Yapılır?

Anal kanserin evrelemesi, kanserin vücutta ne kadar yayıldığını belirlemek için yapılır. Genellikle TNM (Tümör, Lenf Düğümleri, Metastaz) sistemi kullanılır:
T (Tümör): Kanserin büyüklüğünü ve anüs veya çevre dokulara ne kadar yayıldığını gösterir.
N (Lenf Düğümleri): Kanserin lenf düğümlerine yayılıp yayılmadığını gösterir. N0, lenf düğümlerinin etkilenmediğini, N1 ise lenf düğümlerine yayılım olduğunu belirtir.
M (Metastaz): Kanserin vücudun diğer bölgelerine, uzak organlara yayılıp yayılmadığını gösterir. M0, metastaz olmadığını, M1 ise metastaz olduğunu ifade eder.
Bu evreleme, tedavi planlamasında ve prognozun belirlenmesinde yardımcı olur.

Anal Kanserinin Evrelerine Göre Tedavisi Nasıl Yapılır?

Anal kanserin tedavisi, kanserin evresine bağlı olarak değişir:
Erken Evre (Evre I-II): Bu evrede, kanser genellikle radyoterapi ve kemoterapi kombinasyonu ile tedavi edilir. Bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Evre I ve II kanserlerde, tümörün tamamen ortadan kaldırılması hedeflenir.
Orta Evre (Evre III): Kanserin lenf düğümlerine yayılması durumunda, tedavi genellikle kemoterapi ve radyoterapi kombinasyonu içerir. Bazı vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.
İleri Evre (Evre IV): Kanserin uzak organlara yayılması durumunda tedavi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi ve immünoterapiler içerebilir. Palyatif tedavi, ağrı yönetimi ve semptom giderme için uygulanabilir.

Anal Kanserinin Güncel Sistemik Tedavileri Nelerdir?

Anal kanseri tedavisinde güncel sistemik tedavi seçenekleri şunlardır:
Kemoterapi: Anal kanser tedavisinde en yaygın kullanılan tedavi yöntemidir. 5-FU (fluorourasil) ve mitomisin C gibi ilaçlar, tümör hücrelerinin büyümesini engeller.
Radyoterapi: Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmeye yardımcı olur ve genellikle kemoterapiyle birlikte kullanılır. Özellikle erken evrelerde etkin bir tedavi seçeneğidir.
Hedefe Yönelik Tedavi: Cetuximab gibi hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerinin büyümesini engelleyerek tedaviyi hedefler.
✅İmmünoterapiler: Pembrolizumab gibi ilaçlar, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine saldırmasını teşvik eder. Bu tedavi, özellikle ileri evre kanserlerde kullanılır.
Palyatif Tedavi: İleri evre kanserlerde yaşam kalitesini iyileştirmek için ağrı yönetimi ve semptomları hafifletici tedavi seçenekleri uygulanır.

Anal Kanserde Yaşam Süresi ve Sağkalım Oranları

Anal kanserin yaşam süresi ve sağkalım oranları, hastalığın evresine, tümörün yayılımına ve uygulanan tedaviye bağlı olarak değişir. Genel olarak, anal kanserin prognozu (hastalığın seyri) diğer bazı kanser türlerine göre daha iyi olabilir, özellikle erken teşhis edilirse.

Evreye Göre 5 Yıllık Sağkalım Oranları:
Evre 1: %80 - %85 (Tümör küçük ve sınırlı)
Evre 2: %60 - %75 (Tümör büyümüş ancak yayılım göstermemiş)
Evre 3: %50 - %60 (Lenf bezlerine yayılım var)
Evre 4 (Metastatik): %20 - %30 (Uzak organlara yayılmış)

Yaşam Süresini Etkileyen Faktörler:
Hastalığın evresi: Erken teşhis edilen vakalar daha iyi bir prognoza sahiptir.
Tedaviye yanıt: Kemoterapi ve radyoterapiye duyarlılık önemlidir.
Hastanın genel sağlığı: Bağışıklık durumu, yaş, kronik hastalıklar gibi faktörler etkilidir.
HPV ile ilişki: HPV'ye bağlı anal kanserlerde tedavi yanıtı genellikle daha iyidir.

Doç. Dr. Abdullah Sakin Hakkımda İletişim İletişim Telefon
Doç. Dr. Abdullah Sakin Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı
0530 995 59 50
0530 995 59 50
Türkçe English