Oral kavite, ağız boşluğu anlamına gelir ve dil, dudaklar, dişler, diş eti, yanakların iç yüzeyi, sert damak, ağız tabanı ve dilin arka kısmını içerir. Oral kavite tümörleri, bu bölgede meydana gelen hücresel değişimlerin sonucunda oluşan iyi huylu veya kötü huylu kitlelerdir. İyi huylu tümörler genellikle lokalize kalırken, kötü huylu olanlar (kanser) çevre dokulara veya uzak organlara yayılabilir.
Oral kavite tümörleri kanseri, ağız boşluğunda bulunan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla oluşan kötü huylu tümörlerdir. Bu kanser türü, genellikle squamöz hücrelerden kaynaklanır ve dudak, dil, ağız tabanı ve diğer oral dokuları etkileyebilir. İlk belirtiler genellikle ağızda iyileşmeyen yaralar, ağız ağrısı, yutma güçlüğü ve kanamadır. Erken teşhis edilmediğinde, hastalık hızla ilerleyerek çevre dokulara ve lenf düğümlerine yayılabilir.
Oral kavite kanserinin oluşumunda etkili olan bazı risk faktörleri şunlardır:
📌Tütün Kullanımı: Sigara, pipo, puro ve tütün çiğneme gibi alışkanlıklar en önemli risk faktörlerindendir.
📌Alkol Tüketimi: Aşırı alkol tüketimi, özellikle tütünle birlikte kullanıldığında, riski artırır.
📌İnsan Papilloma Virüsü (HPV): Bazı HPV türleri, ağız ve boğaz kanserine neden olabilir.
📌Güneş Işığına Maruz Kalma: Dudak kanseri riskini artırabilir.
📌Yetersiz Ağız Hijyeni ve Diş Sorunları: Kronik tahrişe neden olan protezler veya diş problemleri risk oluşturabilir.
📌Genetik Yatkınlık: Ailede ağız kanseri öyküsü bulunması riski artırabilir.
📌Beslenme Eksiklikleri: Vitamin ve mineral eksiklikleri de kanser riskini artırabilir.
Oral kavite kanserinden korunmak için aşağıdaki önlemler alınabilir:
✅Tütün ve Alkolü Bırakmak: Tütün ürünlerini ve alkolü tamamen bırakmak riski büyük ölçüde azaltır.
✅Güneş Koruyucu Kullanmak: Dudakları güneşten koruyan ürünler kullanmak önemlidir.
✅Ağız Hijyenine Dikkat Etmek: Diş ve diş eti sağlığını korumak, düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek etkili bir önlemdir.
✅Dengeli Beslenme: Sebze, meyve ve tam tahıl açısından zengin bir diyet, kanser riskini azaltabilir.
✅HPV Aşısı: HPV'ye karşı aşı yaptırmak, virüsün neden olduğu kanser riskini azaltabilir.
✅Erken Belirtileri Tanımak: Ağızda iyileşmeyen yaralar, renk değişiklikleri ve kitleler gibi belirtiler fark edildiğinde hemen bir uzmana başvurmak gerekir.
Oral kavite kanseri, ağız boşluğunda (dudaklar, dilin ön iki üçlüğü, diş etleri, yanakların iç yüzeyi, ağız tabanı ve sert damak) gelişen kanser türüdür. Belirti ve bulguları, kanserin yerine, büyüklüğüne ve yayılımına göre değişiklik gösterebilir. Erken evrelerde belirtiler hafif olabilir veya hiç olmayabilir, bu nedenle düzenli diş hekimi kontrolleri önemlidir. İşte oral kavite kanserinin sık görülen belirti ve bulguları:
Ağız İçinde Görülen Belirti ve Bulgular:
İyileşmeyen Yara veya Aft: Ağız içinde 2-3 haftadan uzun süren, ağrılı veya ağrısız bir yara, ülser veya aft benzeri lezyon.
Beyaz, Kırmızı veya Beyaz-Kırmızı Lekeler (Lökoplaki veya Eritroplaki): Ağız içinde normal olmayan renkte, pürüzlü veya kalınlaşmış lekeler. Eritroplaki (kırmızı leke) lökoplakiye (beyaz leke) göre kanserleşme riski daha yüksektir.
Ağız İçinde Kitle veya Şişlik: Dil, yanak içi, diş eti veya ağız tabanında ele gelen bir şişlik, yumru veya kalınlaşma.
Ağız İçinde Kanama: Nedeni bilinmeyen ve tekrarlayan ağız içi kanamalar.
Ağızda Uyuşukluk veya His Kaybı: Ağzın herhangi bir bölgesinde geçmeyen uyuşukluk veya karıncalanma hissi.
Ağrı: Özellikle çiğneme, yutkunma veya konuşma sırasında hissedilen ağrı. Erken evrelerde ağrı olmayabilir.
Dişlerde Sallanma: Nedeni bilinmeyen diş sallanmaları veya diş etlerinde çekilme.
Protez Uyumunda Değişiklik: Daha önce sorunsuz kullanılan protezlerin artık uymaması veya rahatsızlık vermesi.
Çiğneme veya Yutma Güçlüğü (Disfaji): Özellikle tümör büyüdükçe ortaya çıkabilir.
Ses Değişikliği: Nadiren görülür, ancak tümör boğazı etkileyebilir.
Ağız Kokusu (Halitozis): Özellikle ilerlemiş tümörlerde görülebilir.
Boyunda Görülen Belirti ve Bulgular:
Boyunda Şişlik (Lenfadenopati): Kanser hücrelerinin boyundaki lenf bezlerine yayılması sonucu oluşan ağrısız veya hafif ağrılı şişlikler. Bu şişlikler zamanla büyüyebilir.
Önemli Not: Bu belirtilerin birçoğu oral kavite kanserine özgü değildir ve diş eti hastalıkları, aftlar veya diğer ağız içi rahatsızlıklarından da kaynaklanabilir. Ancak bu belirtilerden herhangi birinin 2-3 haftadan uzun sürmesi, iyileşmemesi veya şiddetlenmesi durumunda vakit kaybetmeden bir diş hekimi veya Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanına başvurmak önemlidir. Erken teşhis, oral kavite kanserinde tedavi başarısını önemli ölçüde artırabilir. Özellikle sigara ve alkol kullanan bireyler bu belirtilere karşı daha dikkatli olmalıdır.
Oral kavite kanserinin teşhisi, dikkatli bir klinik muayene ve çeşitli tanısal yöntemlerin kombinasyonu ile konulur:
Klinik Muayene: Diş hekimi veya Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanı, ağız boşluğunu (dudaklar, dil, diş etleri, yanakların iç yüzeyi, ağız tabanı, damak) dikkatlice gözle muayene eder ve elle palpe ederek (dokunarak) anormal kitleleri, ülserleri, renk değişikliklerini veya sertleşmeleri değerlendirir. Boyundaki lenf bezleri de şişlik açısından kontrol edilir.
Biyopsi: Kesin tanı biyopsi ile konulur. Şüpheli görünen bölgelerden küçük doku örnekleri alınarak patolojik incelemeye gönderilir. Biyopsi yöntemleri şunlardır:
İnsizyonel Biyopsi: Büyük bir lezyonun sadece bir kısmından örnek alınır.
Eksizyonel Biyopsi: Küçük bir lezyonun tamamı çıkarılır.
İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (İİAB): Boyundaki şişmiş lenf bezlerinden hücre örneği almak için ince bir iğne kullanılır.
Fırça Biyopsisi: Ağız içindeki şüpheli alanlardan özel bir fırça ile hücre örneği alınır. Bu yöntem genellikle displazi (kanser öncüsü lezyon) veya erken evre kanserlerin tespiti için kullanılır.
Patolojik İnceleme: Biyopsi örneği bir patolog tarafından mikroskop altında incelenir. Kanser hücrelerinin varlığı, tipi ve grade'i (agresiflik derecesi) belirlenir.
Görüntüleme Yöntemleri (Kanserin Yayılımını Değerlendirmek İçin): Tanı konulduktan sonra kanserin yerel yayılımını ve uzak metastazlarını araştırmak için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılabilir:
Bilgisayarlı Tomografi (BT): Baş ve boyun bölgesinin detaylı görüntülerini alarak tümörün büyüklüğünü, çevredeki dokulara (kemik, kas vb.) yayılımını ve boyundaki lenf bezlerini değerlendirmede kullanılır.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Yumuşak dokuları daha iyi gösterir ve tümörün sinirler veya diğer komşu yapılarla ilişkisini değerlendirmede yardımcı olabilir.
Pozitron Emisyon Tomografisi - Bilgisayarlı Tomografi (PET-BT): Kanserin vücudun diğer bölgelerine (akciğer, karaciğer, kemikler vb.) yayılımını (metastaz) belirlemede kullanılır.
Röntgen: Nadiren kullanılır, ancak kemik tutulumundan şüpheleniliyorsa faydalı olabilir.
Panendoskopi: Özellikle ileri evre oral kavite kanserlerinde, yemek borusu ve akciğerler gibi diğer bölgelerde eş zamanlı ikinci bir kanser olup olmadığını araştırmak için yapılabilir.
Oral kavite kanseri tanısı, genellikle klinik muayene ve biyopsinin patolojik incelemesi ile kesinleşir. Görüntüleme yöntemleri ise kanserin evresini belirlemek ve tedavi planını oluşturmak için önemlidir. Erken teşhis, tedavi başarısını önemli ölçüde artırdığı için, ağız içinde iyileşmeyen yaralar veya diğer şüpheli belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak hayati önem taşır.
Oral kavite kanseri, tümörün boyutuna, çevre dokulara yayılımına ve lenf düğümlerine veya diğer organlara metastaz yapıp yapmadığına göre evrelenir:
🔸Evre 0: Kanser hücreleri sadece yüzeyde bulunur, invazyon yoktur.
🔸Evre I: Tümör 2 cm’den küçüktür ve çevre dokulara yayılmamıştır.
🔸Evre II: Tümör 2-4 cm büyüklüğündedir ancak lenf düğümlerine yayılmamıştır.
🔸Evre III: Tümör 4 cm’den büyüktür veya yakın lenf düğümlerine yayılmıştır.
🔸Evre IV: Kanser, çevre dokulara veya uzak organlara metastaz yapmıştır.
Evreleme, genellikle biyopsi, manyetik rezonans görüntüleme (MR), bilgisayarlı tomografi (BT) ve PET taramaları ile yapılır.
🔹Evre 0 ve Evre I: Cerrahi müdahale ile tümör çıkarılır. Radyoterapi genellikle gerekmez.
🔹Evre II: Cerrahi tedaviye ek olarak radyoterapi uygulanabilir. Gerekirse lenf düğümleri de çıkarılır.
🔹Evre III: Cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi kombinasyonu ile tedavi edilir. Lenf düğümleri ve çevre dokular dikkatle incelenir.
🔹Evre IV: İleri evrelerde kemoterapi, immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler kullanılabilir. Palyatif bakım da hastanın yaşam kalitesini artırmak için uygulanabilir.
➤ Kemoterapi: Kanser hücrelerini yok etmek için ilaç tedavisi uygulanır.
➤ İmmünoterapi: Bağışıklık sistemini kanser hücrelerine karşı harekete geçiren tedavilerdir. Checkpoint inhibitörleri gibi ilaçlar etkili sonuçlar verebilir.
➤ Hedefe Yönelik Tedavi: Kanser hücrelerindeki spesifik genetik değişiklikleri hedef alan ilaçlar kullanılır. EGFR inhibitörleri, oral kavite kanserlerinde yaygın bir hedefe yönelik tedavidir.
➤ Radyoterapi ile Kombine Tedavi: Sistemik tedaviler genellikle radyoterapiyle birleştirilir
Oral kavite kanseri, ağız içindeki yapıların (dil, dudak, damak, diş eti, ağız tabanı, yanak içi) kötü huylu tümörlerini kapsar. En sık rastlanan tipi skuamöz hücreli karsinomdur. Tanı evresi, tümörün yeri ve tedaviye yanıt sağkalımı önemli ölçüde etkiler.
Sağkalımı Etkileyen Faktörler
Tümörün yerleşim yeri: Dil kökü ve ağız tabanı tümörleri genellikle daha agresiftir.
Lenf nodu tutulumu: N pozitif hastalarda prognoz daha kötü seyreder.
Tümörün boyutu ve derinliği (T evresi)
Sigara ve alkol kullanımı: Hem oluşum hem de nüks açısından risk faktörüdür.
Tedaviye erişim ve multidisipliner yaklaşım
Copyright 2025 | Doç. Dr. Abdullah Sakin | Tıbbi Onkoloji (Kanser) Uzmanı